Bozcaada ilçesinde 2014 yılında karaya oturan ve geçtiğimiz ay söküm çalışmaları tamamlanan 'Mercy Cod' gemisinin kaldırıldığı bölgede asbest olabileceği iddialarına cevap belediyeden geldi.
Bozcaada Belediyesi, Beylik Koyu’ndaki Mercy Cod gemisinin söküm öncesinde başlanan ve geminin tamamen kaldırılmasının ardından basıda yer bulan asbest endişesine yönelik haberlere yönelik yazılı açıklama yaptı. Belediye Başkanı Hakan Can Yılmaz tarafından yapılan açıklamada; “Bozcaada Belediyesi, Mercy Cod gemisi karinasında bulunan yarık nedeniyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yerinde söküm kararı alınmış bir gemidir. Söküm yapılmadan önce ‘Söküm Planı’ yapılıp bu plan üzerinden Liman Başkanlığı ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden gerekli izinler alınıp söküm planının detayları için de Asbest Envanter Raporu düzenlenmiştir.
Belediyemizin yetki ve sorumluluk alanı Dışında gelişen; bu süreç tarafımızdan halkı bilgilendirmek maksadı ile takip edilmiştir. Konuşulan konu teknik bir konudur. Noterler teknik konularda yetkili değillerdir. Asbestin ne şekilde zarar verebileceği konusunda Dünya Sağlık Örgütü tarafından yayınlanmış raporlar vardır. Konunun uzmanı olmayanların fikirleri teknik meselelerde bir önem ihtiva etmez. Belediyemiz tarafından halkımızı ve misafirlerimizi doğru bilgilendirmek adına yaptığımız araştırma ve görüşmeler neticesinde; gemi sökümünden önce, gemide bir asbest söküm uzmanı tarafından envanter raporu hazırlandığı ve gemide asbest türevi bir izolasyon maddesine rastlanmadığının rapor altına alındığı bilgisine ulaşılmıştır. Dolayısıyla rapora göre; Beylik Koyunda söküm işleminden kaynaklanan bir asbest sızıntısı söz konusu değildir. Bu rapor ortadayken, raporun üzerinde tartışılabilmesi için benzer bir raporun delillerle ortaya konmuş olması gerekir. Böyle bir teknik rapor olmadan mevcut rapor hakkında yorum yapmak ancak spekülasyon olabilir. Teknik dayanak olmadan’ koyda asbest var ya da yok’ demenin spekülasyon olacağı, Beylik'te böyle bir ihtimalin hep mümkün olduğu gemi oradayken de aynı sızıntıların olabileceği, gemi sökümünde karina biriktirme teknesi olarak kullanarak sızma yapabilecek bütün içeriklerin biriktirildiği ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü kontrolünde lisanslı firmalarca uzaklaştırıldığı ve bunun belgelendiği vatandaşlara anlatılmıştır. Bütün süreç boyunca Liman Başkanlığı ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün azami dikkati gösterdiği, söküm süresince araç hareketinden doğan siltasyon dışında bir etki olmadığı, bütün geminin metal kısımları dahil lisanslı firmalarca teslim alındığı belediyemize bildirilmiştir” dedi.
“TAŞIN ALTINA ELİMİZİ SOKMAYA HAZIRIZ”
Yılmaz şöyle devam etti; “Hal böyle iken ve elimizde bulunan asbest yoktur raporunun doğruluğu ilgili bir şüphe taşımıyor olmamıza rağmen; özellikle bu haber sonrası, halkımızda ve Bozcaada sevdalılarında ortaya çıkan endişe ve tereddütleri bertaraf etmek adına Bozcaada Belediye Başkanlığı olarak taşın altına elimizi sokmaya hazırız. Bu amaç doğrultusunda ASUD ( Asbest Söküm Uzmanları Derneği ) Başkanı Cafer Fidan ve dernek üyesi Kenan Yıldız (bakanlık onaylı ilk yetkili firmanın sorumlusu) ile irtibata geçildi. Tereddütleri gidermek adına Beylik Koyu’nda deniz suyu ve kumsalda asbest ve ağır metal analizlerinin belediyemiz adına tekrar edilmesi konusunda uzlaşıldı. Halkımızın ve misafirlerimizin huzurlu olmalarını; teknik rapora dayandırılmayan söylem ve öngörülere itibar etmemelerini rica ederim. Tekrar etmek gerekirse, bu girişim uzman ekiplerce verilen rapora güvensizlikten değil; oluşan endişeleri bertaraf etmek adına planlanmıştır.”
ASBEST NEDİR, ZARARLARI NELERDİR
Asbest ya da diğer bir adıyla amyant, değişik isimlerle anılan kanserojen tarzda bir mineral türüdür. Bu mineral lifli yapıdadır. Kimyasal madde ve aşınma gibi olaylara karşı oldukça dayanıklıdır.
Bu kanserojen madde, Anadolu’da ceren toprağı, çelpek, çorak toprak, höllük ve ak toprak gibi isimlerle bilinmektedir. Bu maddenin kullanımı, özelliklerinden dolayı çok eski çağlardan itibaren başlamıştır. Yapılan araştırmalar ise, bu maddenin 2500 sene öncesine kadar kullanıldığını ortaya koymuştur. Fakat minerale sihirli bir madde olarak bakılması, 19. Yüzyılın 2. Yarılarında gerçekleşmiştir. Bunda ise en büyük neden, asbestin ısı ve elektriği yalıtması ve de asitlere karşı dayanıklı olmasıdır. Ama bu maddenin sihri ve büyüsü, maddenin kanserojen madde olduğu tespit edilince sona ermiştir. Bu tespitten sonra, bu madde öldürücü toz tanımını almıştır. İlk olarak sihirli madde olarak anılan fakat sonra öldürücü toz tanımını alan bu mineralin, günümüzde 3000den fazla kullanım alanı bulunmaktadır. Bu kullanım alanlarından en öne çıkanlar ise, uçak, gemi ve otomobil sanayisi, inşaat sektörü ve de ses ve ısı izolasyonlarıdır.
İNSAN SAĞLIĞI VE ÇEVREYE ÖNEMLİ ZARARLAR VERİYOR
Asbest, kanserojen bir maddedir ve insan sağlığını tehdit eden bir yapıda bulunur. Bu nedenle asbest mineralinin sebep olduğu bazı hastalıklar bulunmaktadır. Asbest kanserojen maddesi, insan sağlığına önemli zararlar verdiği gibi, çevreye de birtakım önemli zararlar vermektedir. Bu madde, çok düşük oranlarda da olsa doğal nedenlerden dolayı havada ve içme suyunda bulunur. Türkiye’de, kansere neden olan bu zehirli maddenin Çevre ve Orman Bakanlığınca üretimi ve kullanımı ve piyasaya arzı yasaklanmıştır.
YORUMLAR