Gestaş Genel Müdürü Uslu, gençlere rotayı gösterdi

Gestaş Genel Müdürü Uslu, gençlere rotayı gösterdi

Çanakkale'nin ilk ve tek Birleşmiş Milletler Konferansı olan ToryMUN'un ikincisi Çanakkale Koleji organizasyonuyla gerçekleştirildi. Gestaş Genel Müdürü Volkan Uslu, eğitim hayatından örnekler vererek gençlere yol gösteren bir konuşma gerçekleştirdi.

17 Kasım 2018 - 18:04 - Güncelleme: 17 Kasım 2018 - 18:39

Çanakkale'nin ilk ve tek Birleşmiş Milletler Konferansı olan ToryMUN'un ikincisi Çanakkale Koleji organizasyonuyla gerçekleştirildi.

 

İngilizce konuşulan, tartışma kültürünün benimsendiği, bireysel ve ekip olarak deneyim kazanılan, tartışma kültürünün ön plana çıktığı dünya çapındaki en önemli etkinliklerden sayılan Model Birleşmiş Milletler Konferansları, öğrencilerin akademik ve sosyal hayatlarına deneyim kazandırmayı amaçlıyor. Bu kapsamda Çanakkale’de gerçekleştirilen ToryMUN'un konferansında Vali Yardımcısı Celil Ateşoğlu, Kale Seramik Fabrikalar Genel Müdürü Süleyman Soysal, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Dinçay Köksal, Gestaş Genel Müdürü Volkan Uslu konuşmacı olarak yer aldı.

 

Organizasyon komitesinin, kendisini konuşmacı olarak çağırdığında memnuniyetle kabul ettiğini belirten Gestaş Genel Müdürü Volkan Uslu, eğitim hayatından örnekler vererek gençlere yol gösterdiği konuşmasında; "Çanakkale benim memleketim. Çanakkale efsaneler şehri. Çanakkale Fatih Sultan Mehmet, Mustafa Kemal Atatürk gibi kahramanların şehri. Çanakkale Troya’nın şehri. O bir Türk efsanesi, Alman veya başka bir ülkenin değil. Çanakkale, Boğaz’ın şehri. Çanakkale bizim şehrimiz. Çanakkale, Türkiye’nin önsözü” diyerek sözlerine başladı.

 

“HAYATINIZA YATIRIM YAPIYORSANIZ BAŞARILI OLURSUNUZ”

Uslu şöyle devam etti;  “Şimdi hep beraber metafor yapalım. Bana göre hayat bir üründür. Nasıl mı? Örneğin bir ürün düşünün. Bebek bezi. Bebek bezini kim kullanır? Bebek. Kim satın alır? Baba satın alır. Hangi marka bez ve ne tarz olacağına kim karar verir? Anne karar verir. Annenin kararını ise arkadaş çevresi etkiler. Hayatınızın bir bebek bezi olduğunu düşünün.   Hayatınızı kim kullanıyor, kim satın alıyor, kim hayatınızın sahibi, hayatınızı kim etkiliyor? Başka bir ürünü düşünün. Bir gözlük. Gözlüğü ben satın aldım, ne tür olacağına ben karar verdim, parasını ben ödedim. Belki bazen birileri beni etkilemiş olabilir. Belki hayatınız gözlük gibi, belki de bebek bezi gibi. Ya da hayatınızın bazı bölümleri gözlük, bazı bölümleri bebek bezi. Kendi hayatınıza sahipseniz ve kontrol edebiliyorsanız, hayatınıza yatırım yapıyorsanız başarılı olursunuz. Bu bir metafor. Hayatımdan ve geçmişimden bazı örnekler vermek istiyorum. Üniversiteye başlamadan önce bir hedef belirledim. Hedefim şuydu; en az 5 Avrupa ülkesini, en az 1 hafta kalmak ve hiçbir para harcamamak şartıyla gezmek. Üniversiteye başladım. İlk yılımda NTV kanalını izlerken televizyonda AEGEE adında sivil toplum kuruluşunu duydum. Avrupa’nın en büyük öğrenci birliği. 200’den fazla ülkede yürütülüyor. En büyük ofisleri ise İstanbul’da. Yeri buldum, bir aktiviteye katıldım. Aynı yıl bazı uluslararası projeler yaptım. Eğitim program direktörüydüm ve AEGEE İstanbul ofisinin başkanvekili oldum. Bu bana başka bir kapı açtı. AEGEE sivil toplum kuruluşunda 10’da fazla projeye katıldım. Gençlik projelerine liderlik yaptım. Bazı uluslararası programlara dahil oldum. Erasmus, Socrates, Minerva gibi. İlk projemiz, ‘Global dünyada Zenefobia’nın üstesinden gelmekti. Zenefobia, ırkçılığın ilk adımıdır. Bu programda Erasmus’u öğrendik. Yurt dışında Erasmus var ancak Türkiye’de yok. 2000 yılından bahsediyoruz. Neden diye sorduk? Türk öğrenciler neden katılamıyor. Türk otoriteler bize şu an yapabilecek uygunlukta olmadıklarını iletti. Tamam, sunum yapmak için Brüksel’e, Danimarka’ya gidelim. Sunum yapalım, kendimizi anlatalım, ‘Türk öğrenciler için Erasmus programı istiyoruz’ diyelim. AEGEE’den bir grup insan, Brüksel’e gittik ve sunum yaptık. Türk öğrenciler olarak Erasmus programında yer almak istiyoruz dedik. Üniversite hayatımın 4. yılında, 2004’te, Türkiye Erasmus’a dahil oldu. Marmara Ünirvesitesi Erasmus programını başlattı. Ben de Marmara Üniversitesi’nin Erasmus ofisinin koordinatörü oldum. Sonra, 7 kişi Erasmus programını geliştirmek için eğitici olarak yetkilendirildi. Biri bendim ve aralarında en genç bendim. Bilgi Üniversitesi’ne, Galatasaray Üniversitesi’ne, Karadeniz Teknik Üniversitesi’ne, Bilgi Üniversitesi’ne, Erzurum Atatürk Üniversitesi’ne Erasmus Ofisi kurulması konusunda danışmanlık yaptım. 4 yıl sonunda 9 ülke gezme şansı buldum, uluslararası projeler yaptım. Üstelik para harcamadan. Para kazanma şansı da buldum. Eğitici olarak günde 100 Euro kazandım. Üniversite’deki 4 yılımda yeni Ford Fiesta alacak kadar para kazandım. Neden bunlardan bahsettim. Ben üniversite kazandım. Tamam, bu normal bir şey. Beklentilerinize göre bir bölüm seçeceksiniz. İşletme, Mühendislik, Tıp her neyse… Ancak mutlaka hedef belirleyin ve hedeflerinizden şaşmayın. Uluslararası bir şeyler yapmak, uluslararası projelere liderlik yapmak, Türkiye’yi uluslararası platformda temsil etmek son derece kritik. Hedef belirle ve hedefinden şaşma. Uluslararası bir şeyler yapmak, uluslararası projelere liderlik yapmak, dahil olmak Türkiye’yi uluslararası platformda temsil etmek son derece kritik.  Hep beraber başka bir örnek üzerinde düşünelim. Geçen ay en başarılı iş adamları ve en zengin iş adamları açıklandı. 5 yıldır olduğu gibi birincisi Murat Ülker, Ülker’in sahibi.

İkincisi Erman Ilıcak, Rönesans şirketinin sahibi.  3.’sü Hüseyin Özyeğin FIBA Holding. 4.’sü Osman Kibar. ABD’ye yaşan ilaç sektöründe şirketi olan bir kişi. Özellikle Osman Kibar’ı araştırmanızı tavsiye ediyorum. 5.’si LC Waikiki’nin sahibi Mustafa Küçük.  Bu 5 kişinin ortak özellikleri neler? İyi bir lise eğitim periyoduna sahipler. İkincisi lise hayatlarında, özellikle ikinci ve üçüncü yıllarında hepsi yaz döneminde çalışmış. Üçüncü ortak özellik, hepsi genç yaşlarında evlenmiş. Dördüncü ortak özellik, ortalama 3 çocuk sahibiler. Beşinci ortak özellik, hepsi İngilizce ve buna ek olarak başka bir yabancı dil daha biliyorlar. Altıncı özellik, onlar sadece lise döneminde değil, üniversite yıllarında da çalışmışlar. Yarı veya tam zamanlı. Belki bu örnek size hayatınızda bazı ilhamlar vermeye yarayacaktır. Sonuç olarak Biz Türk’üz. Son derece motiveyiz, ne istersek yapabileceğimiz kinetik enerjimiz, becerimiz, imkanımız var. Fakat kendi hayatınıza siz kendiniz sahip olursanız. Hayatınıza yatırım yaparsanız, ailenize yatırım yaparsanız, iyi bir aile kurarsanız başarılı olacaksınız, iyi bir hayata sahip olacaksınız, iyi bir geleceğiniz olacak.”

 

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Çanakkale Kara Savaşları’nın 109. Yıl Dönümünde Şehitlerimiz Rahmetle Anıldı
Çanakkale Kara Savaşları’nın 109. Yıl Dönümünde...
Yarışmalarda dereceye giren öğrenciler ödüllendirildi
Yarışmalarda dereceye giren öğrenciler ödüllendirildi