Tüm dünya farklı aşı tiplerinden sipariş verdi

Tüm dünya farklı aşı tiplerinden sipariş verdi

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, koronavirüs salgınına ilişkin gündemdeki konular hakkında değerlendirmelerde bulundu.

09 Aralık 2020 - 11:14 - Güncelleme: 09 Aralık 2020 - 12:34

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, koronavirüs salgınına ilişkin gündemdeki konular hakkında değerlendirmelerde bulundu. Aşı çalışmalarına ilişkin de yorum getiren Şener, “Tüm dünya farklı aşı tiplerinden sipariş verdi, çünkü hangisinin koruyuculuğu kendi toplumlarımda yüksek çıkacak bilmiyorlar. Bizde öyle yapmalıyız! Siparişte geç m kaldık? Hayır. Çünkü daha yolda bir sürü farklı aşı var! Ayrıca Türkiye’nin yukarıdaki tüm segmentlerde yürüyen aşı çalışmaları var! Salgınla mücadele de aşı önemli ama bitirecek tek şey değil!” dedi.

‘Covid 19 Günlükleri’ adı altında sosyal medya hesabından takipçilerini sık sık Koronavirüsü (Covid-19) ile ilgili aydınlatan Prof. Dr. Alper Şener, karantina süresinin 10 güne düşürülmesi, aşılama çalışmaları hakkındaki tartışmalar ve koronavirüs salgınıyla alakalı diğer konularda yorumlar getirdi. İl Pandemi kurullarında Enfeksiyon Hastalıkları uzmanı olmamasını da eleştirdi. Salgın yönetimi hakkında değerlendirme yapan Şener, “Bir toplantının organizasyonu için zoom üzerinden neredeyse tüm Türkiye'den Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı hocalar ile birlikteydik. Bir soru üzerine öğrendim ki, neredeyse hiç bir yerde İl Pandemi kurullarında Enfeksiyon Hastalıkları uzmanı yokmuş. Sevindim aslında, çünkü sadece buraya özgü sanıyordum. Birazda garipsedim, o televizyon kanallarının peşinde koştuğu hocalar, ta dünyanın öbür ucundan şunu nasıl yapıyorsunuz diye danışılan koca koca yıllarını bu işe vermişler, 'mum dibine ışık vermez misali' durumda. Sonra diyoruz ki, maske, mesafe, el hijyeni. Vatandaş bizi tabii dinlemez, özgül ağırlığımız bu kadar!” ifadelerini kullandı.

KARANTİNA SÜRESİNİ DEĞERLENDİRDİ

Katıldığı televizyon programında  karantina süresinin 10 güne düşürülmesini değerlendiren ÇOMÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, “PCR testleri artık iki yola evrildi; yüksek duyarlılık ve düşük duyarlılıkta olanlar. Türkiye'de uygulananların duyarlılık düzeyi yüksek olduğu için bulaşıcı dozun altını da yakalayabiliyor. Bu nedenle virüs saçılımı uzun ama enfeksiyon oluşturma kapasitesi düşük ise ek test yapamamak ve iş gücünü verimli kullanmak için yapılan uygulama yerindedir. Zaten CDC bu konuda yakın zamanda güncelleme yaptı, hatta sağlık personeli semptomu yok ise maske ile çalışabilir duyurusu da yaptı. Çünkü özel şartlar altındayız.” dedi.

ÇOCUKLARDA KORONA

Prof. Dr. Alper Şener, çocuklarda koronavirüse ilişkin ise, “Beş yaş altında PCR pozitif 1.214 çocuğu içeren önemli bir meta analiz. Yarısı infant- %43’ünde hiç bir emare yok, %7sinde yoğun bakım gereken yatış. Enfekte anneden doğan 139 yeni doğanda sadece beşinde PCR pozitf olmuş, tek ölüm var!  Çocuklarda beş yaş altında korona hafif seyrediyor ve çoğunda belirti bile olmuyor” cümlelerini kurdu.

SAĞLIK BAKANLIĞININ REHBERLERİNE ‘HARFİYEN’ UYUN

Şener, “Hekimleri daha çok ilgilendiren diğer önemli bir fırtına kapıda-malpraktis” diyerek değerlendirmelerini şöyle sürdürdü; “ABD ve Avrupa’da şimdiden bir başka özel fırtına başladı; Sitokin fırtınası değil ama… Malpraktis nedir? Hekim veya diğer sağlık personeli tarafından gerçekleştirilen tıbbi müdahalenin hukuka uygunluk şartlarını taşımaması nedeniyle hastanın zarara uğraması demektir, bu süreçte sayısı yaklaşık 10 kat artmış ( ABD’de). Bu toz duman içinde çok dikkatinizi çekmiyor ama bizde de yavaş yavaş başladı. Tavsiye; Sağlık Bakanlığının Rehberlerine ‘Harfiyen’ uyun ve hasta kayıtlarını çok iyi tutun, sigortanızı kontrol edin.”

YOLDA BİR SÜRÜ FARKLI AŞI VAR!

Aşılama çalışmalarına ilişkin de bilgiler veren Şener şöyle devam etti; “Faz 3 aşamasından sonra onay aşamasına gelmiş aşıların hepsi güvenlik aşamalarını geçmiştir. Bu Aşıların hepsinde hedef aynıdır; Korona virüs Spike protein RBD bölgesi ile birlikte kişiye verilmesi ve buna karşı T hücresel ve Ig G nAb oluşturmaktır. DNA aşıları, bir plazmid aracılı Virüsün Spike proteini genomu hücreye verilir ve bağışık yanıt olur. Burda aşılamada elektroporasyon denilen özel bir yöntem kullanılır( aslında elektrik stimulus). mRNA ( Pfizer- Biontech, Moderna); Spike protein (S1 ve S2 )m RNAsı lipid bir nanopartikül içinde hücreye girer- çözünür. Tüm olay sitoplazmada olur. Vektör aşılar (replike olan ve olmayan); Adenovirüs kullanılır. Şempanze (Oxford-Astra Zeneca) veya insan kökenli (Jahnsen) + Spike protein içeren veya sadece vektör Adenovirüs içeren ( Gamalenya) olabilir. Rusya’nın bu arada bu teknolojide iki farklı aşısı var, hatta Astra Zeneca ile birleştirmeyi planlıyorlar. VLP aşılar; burada Spike proteinine benzer yapılar ama köken tamamen farklıdır; bitki, böcek, maya olabilir. Viral subunit aşılar; NOVOVAX...rekombinant Spike proteini + M1 adjuvan matriks proteini+ LNP. Ölü-İnaktif  virüs aşıları; Çin aşısı… Tüm virüsü içerir. Spike, Matriks, nükleokapsid... Tüm antijenik yapı vardır. Bunlar içerisinde bağışık yanıt oluşturmada en etkili m RNA ve DNA aşıları. En az etkilisi ölü virüs aşıları. Ancak yan etki ve bilinmeyen etkide de tam tersi bir durum var! Antikor oluşturma açısından aralarında ciddi bir fark yok! Burada asıl farkı koruyuculuk belirleyecek. Buda iki faktöre bağlı; aşının yaygın yapılmasına ve hastalığın görülme sıklığına! Yani ne kadar çok kişiyi aşılarsanız, koruyuculuk o kadar yüksek çıkar! Tüm dünya farklı aşı tiplerinden sipariş verdi, çünkü hangisinin koruyuculuğu kendi toplumlarımda yüksek çıkacak bilmiyorlar. Bizde öyle yapmalıyız! Siparişte geç m kaldık? Hayır. Çünkü daha yolda bir sürü farklı aşı var! Ayrıca Türkiye’nin yukarıdaki tüm segmentlerde yürüyen aşı çalışmaları var! Salgınla mücadele de aşı önemli ama bitirecek tek şey değil!” dedi.

BİLİM DÜNYASI ŞAŞKIN!

Prof. Dr. Alper Şener, Arjantin kısıtlı imkanlar ile yapılan çalışmayla ilgili de bilgi aktarımında bulunarak, “Şener, “Lota- carregeenan; kırmızı deniz yosunundan elde edilen polisakkarit, jel formuna geçebiliyor. Hatta kappa formu gıdalarda E-407 diye bilinen bir katılaştırıcı. Ama iota ise su tutucu bir dekonjestan. Yurt dışında yaygın olarak burun tıkanıklığı şikayeti olan rino virüs, influenzada semptom giderici olarak kullanıyor. Bir ara antiviral etkinliği çalışılmış; invitro gösterilmiş ama çok ilgi çekmemiş! Ama bazı ülkelerde çok popüler, mesela komşularımızda! Kovid nedeniyle çok fazla sağlık personeli enfekte olan Arjantin kısıtlı imkanlar ile bir çalışma yapmış. Bilim dünyası şaşkın! 788 sağlık çalışanında 12 mg ivermektin/ haftada+ carrageenan nasal spray/ günde 4 defa vermişler ve 3 ay takip etmişler. Bulaş sıfır. Almayan grupta ise sıkı durun; %58. Nasal ve oral mukozal bariyer oluşturduğu, toplumsal korunmada etkin olduğunu gösterme çalışmaları hızla başladı- İngiltere’de. Çünkü bu spray’in onlarda kullanımı çok yaygın!” ifadelerini kullandı.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Çanakkale turizminin her açıdan geliştirilmesi konuşuldu
Çanakkale turizminin her açıdan geliştirilmesi konuşuldu
ÇOMÜ Stratejik Plan Lansmanı Gerçekleşti
ÇOMÜ Stratejik Plan Lansmanı Gerçekleşti