Geçtiğimiz günlerde Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ile Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı arasında online olarak canlı yayın söyleşisi gerçekleştirildi. Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir’in katıldığı programda Tarihi Alan’ın kuruluşu ve gelişimi ile yapılan etkinlikleri anlattı. Kaşdemir, “Çanakkale hepimizin ortak değeri, Çanakkale hepimizin. Çanakkale ruhu denilen şey bu, biz Çanakkale’yi buluşma mekanı yapacağız. Buna uygun coğrafya var, tarih var, imkanımız da var” dedi.
Moderatörlüğünü ÇOMÜ Öğretim Görevlisi Adnan Şimşek’in yaptığı programa katılan Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, yarımada ile ilgili birçok bilgi verdi. Başkan Kaşdemir, “Çanakkale ruhu bizim Tarihi Alan Başkanlığı’mızın oluşturmuş olduğu stratejik planımızdaki bir misyonumuzdur. Çanakkale ruhu dediğimiz, milli ve manevi değerler söz konusu olunca her şeyin bir kenara bırakıldığı, insanın en kıymetli varlığı canını ortaya koyabildiği Çanakkale ruhu bizim için büyük bir kavramdır. Çanakkale ruhunu gelecek kuşaklara aktarmak gibi bir sorumluluğumuz olduğunu biliyoruz” diyerek Tarihi Alan ile ilgili şu bilgileri verdi: “Kurtuluş Savaşı’nın ardından, burası uzun bir süre askeri bölge olarak kalmış. Ama hep Mustafa Kemal ziyaretinde şehitliklere çıkıyor ve 8 saat yayan dolaşıyor ve o dönemde yazılıyor, ‘Biz de yabancılar gibi anıt yapalım’ diye. Mustafa Kemal de diyor ki, ‘Bu bir imkan meselesidir. Mutlaka yapılması lazım ama zaten burada zafer kazanarak Mehmetçik en büyük abideyi dikmiştir’ diyor. O anda hemen anıt yapacak imkan yok. Zaman içerisinde bu dillendiriliyor ve 1945’lerden sonra Mehmetçik’in zaferini temsilen büyük bir abide yapılması düşünülüyor ve yarışma düzenleniyor. Doğan Erginbaş ve İsmail Utkular’ın projesi birinci oluyor, yapılmaya karar veriliyor. 1960 yılına kadar yapılamıyor ve o dönemde Türk milletinden birçok bağış oluyor. Sonrasında 1960 yılında açılıyor.”
“BEŞ YIL İÇERİSİNDE GÖZÜKTÜ Kİ EVET DOĞRU BİR İŞ YAPILMIŞ”
1970 yılında milli park ilan edildiğini söyleyen Kaşdemir, “En güzel hizmet buraya kadar korunmuş olarak gelmesi. Şu anda iddiamız şu, burası dünyanın en iyi korunmuş savaş alanı. Özellikle 2002 yılından sonra burası daha çok kıymet görmeye başladı. Burası daha önce 1970 yıllarında Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nde fakat burada birtakım sıkıntılar baş gösteriyordu. Bu alanın bir kısmı Milli Park’tı, bir kısmına kaymakamlık bakıyordu, bir kısmına özel idare bakıyordu, bir kısmında kolordu komutanlığı yetkiliydi, bu kadar farklı birimlerin olduğu yerde karar alıp uygulamaya sokmak çok zordu. Dolayısıyla burada bir iş yapmak çok zordu. Biz 2014 yılında, 2015 dönemine bir hazırlık yapmaya başladık. Bir Tarihi Alan Başkanlığı modeli ortaya atıldı. Bu kurum, Türkiye’de örneği olmayan bir kuruluştu. 2015 yılında Çanakkale Savaşları’nın 100.yıldönümünde faaliyet göstermeye başladı. Burada amaç şu; buradaki tüm yetkileri tek bir yerde toplayan kuruluş ortaya çıkarmak. Beş yıl içerisinde gözüktü ki evet doğru bir iş yapılmış” dedi.
“YENİ KONSEPTLER ORTAYA KOYMAYA BAŞLADIK”
Kaşdemir, alanda yapılan çalışmalara da değinerek, “Kaleleri restore ediyoruz, siperleri ortaya çıkarıyoruz, yeni konseptler ortaya koymaya başladık ve savaş alanını dünyanın en çok ziyaret edilen açık hava müzesi olma yolundaki iddiamızı ortaya koyuyoruz. Milletimiz burayı önemsiyor, çok destek görüyoruz. Çanakkale dediğimiz zaman Türkiye’de akan sular durur. Bize düşen çalışmak, şu ana kadar da iyi gitti. Çok önemli projelerimiz var” ifadelerini kullandı.
“BURAYA ÖZGÜ BİLGİYLE DONATILMIŞ ALAN KILAVUZLARI VAR”
İsmail Kaşdemir, alanda çalışa Alan Kılavuzları ile ilgili bilgi vererek, “Alan kılavuzları kanunla ortaya çıktı. Burası Türkiye içerisinden gelen ziyaretçiler için bir turistik ziyaret yapılan bir yer değil. Sadece buraya özgü bilgiyle donatılmış alan kılavuzları var ve görevlerine devam ediyor. Bir ziyaretçi grubu buraya geldiği zaman bir alan kılavuzu veya turist rehberi almak zorunda. Alan kılavuzu da sadece burada eşlik edemiyor. Buranın dışına çıkamıyor. Çanakkale’deki tarihi geçmişi anlatan insanlar ve biz de müşterek bir anlatım yapabilmeleri için Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitemiz ile beraber zaman zaman onları eğitime tabi tutuyoruz. Şu anda sayıları 300 civarında” şeklinde konuştu.
Kaşdemir, “Anma töreni noktasında şöyle bir düşünce oluştu bizde; nasıl ki Çanakkale Savaşında destan yazarken, her aileden her ilden her kesimden insan gelip burada başarılı olmuşsa, sipere girip, kardeşlik ruhu içerisinde buluşmuşsa onların torunları olarak herkes buraya gelsin istiyoruz. Çanakkale bir buluşma yeri olsun, kültürel aktivite yeri olsun. Burada maraton yapıyoruz, cumhurbaşkanlığı bisiklet turunu yaptık, önümüzdeki yıl çok büyük bir maraton yine yapacağız. Çanakkale hepimizin ortak değeri, Çanakkale hepimizin. Çanakkale ruhu denilen şey bu, biz Çanakkale’yi buluşma mekanı yapacağız. Buna uygun coğrafya var, tarih var, imkanımız da var. Çanakkale’ye katkı vermeliyiz. Tarihi Alan Başkanlığı olarak, alanın bakımını yapacağız, peyzajını yapacağız ama bir taraftan da Çanakkale’ye katkı sağlamak durumundayız” diye konuştu.
“ÇANAKKALE KÜNYESİNE BİR MİLYONU GEÇTİ”
Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, son olarak ise beklentileri açıklayarak, şunları söyledi: “Her sene 18 Mart’ta bir ana fikirle Türkiye’nin gündemine çıkıyoruz. Öyle bir sistem kurduk ki, bütün görseller, ana fikir dahil olmak üzere Alan Başkanlığı belirliyor. Tek dilden kutlama oluyor tüm ülkede. Her yıl bu temayı değiştiriyoruz. Bu sene Çanakkale’nin Türkiye’deki önemini anlatmak istiyorum. İnternet ortamında yaptığımız bir künye uygulaması vardı. Herkes bir Çanakkale künyesine sahip oluyor. Türkiye’de bir milyonu geçtik bu künyede. Bu müthiş bir rakam. Çanakkale dendiği zaman herkes sorgusuz sualsiz kabul ediyor. Biz de diyoruz ki Çanakkale bu kadar önemli bir yer. Bu yüzden Çanakkale geleceğe yürürken en büyük destek noktası. Çanakkale ruhunu bu yüzden her sene başka temalarla anmak ve daha çok farkındalık oluşturmak için çalışıyoruz.” Kaynak: Boğaz Gazetesi
YORUMLAR