19 MAYIS ve GENÇLER


Tarih, 19 mayıs 1915, gece 03.30.

Yer, Çanakkale Kanlı Sırt.

İstanbul'dan 16 günde yürüyerek gelen liseli gençler cepheye varmış haldeler...

Gelecekleri, umutları, hayalleri ve sevdikleri geride.

Namus, vatan, toprak ve kutsal sayılan herşey mevzubahis.

Askerlik nedir bilmiyorlar, silah mermi nedir görmemişler. Askeri eğitimleri ve talimleri de yok... Üstelik yorgunlar.

Yaşları henüz 15, 16, 17...  Ve en önemlisi, her biri gönüllü.

***

Tarih 19 mayıs 1915, gece 03.30. Mevkii, Kanlı Sırt.

Görevleri, düşman siperlerine süngü hücumu.

Vefa lisesi, İstanbul Erkek Lisesi, Kabataş Lisesi, Galatasaray Lisesi, Beşiktaş Lisesi, Darüşşafaka Lisesi, Tıbbiyeliler ve niceleri.

Her şeye rağmen, hazırlar.

Sadece süngüler kullanarak karşı siperlerdeki düşmanı süpürmek amaçlı taarruz öncesi ağızlarda sessiz dualar...

Ve beklenen emir,  hücum !

Artık geri dönmeksizin gecenin kör karanlığında koşuş başlar. Ta ki düşman siperlerine ulaşana kadar.  Vurulsan da bir adım daha ileri gidebilmek için koşmak.

Sessiz dualar yerini ağız dolusu tekbirlere bırakır. Allah Allah Allah Allah !

Koşuyorlar !

***

Düşman, öncesinde her şeyin farkında gibi, hazır !  Ölüm makineleri, mitralyözler çoktan kurulu. Gecenin karanlığında görüşleri yok ama Allah Allah sesleri nereden geliyorsa oraya doğru emir gelir, Ateş !

Seslere doğru yoğun tarama başlar.

Dakikalar geçiyor, sesler bitmiyor. Dakikalar geçiyor, tekbirler bitmiyor...

Bu sıradan bir taarruz değil. Emirler ard arda tekrarlanır. Ateş ateş ateş !

Sesler bitmiyor, tekbirler bitmiyor... Ateş !

Ta ki saat 05.00 e kadar !

***

Taarruz emri üzerinden geçen koskoca 1.5 saat. Günün ağarması ardından ateş etmek bitkin düşen düşman askerleri, siperlerine iyice yaklaşmış ama yerlerde yaralı yada cansız yatan Türk askerlerini fark ettiklerinde “ Aman Tanrım bu kadar çok insan mı öldürdük “ dercesine şaşkın.

Tekbirler yerini,  anam ağıtlarına, yardım çığlıklarına bırakmış...

Bir mermi bile atamadan hakka yürürken yitirilen yaklaşık 10.000 liseli genç !

***

Tarih 24 Mayıs 1915, Yer Kanlı Sırt.

Çanakkale cephesinin tarifi olmayan ve en acılı günü ardından 5 gün geçmiş durumda.

Kokular, sinekler dayanılmaz. Bu büyük kayıp üzerine 8.5 ay süren Çanakkale savaşındaki ilk ve tek olacak ateşkes ilanı...

***

Yaşı 34, çok genç bir komutan, bu ateşkesi fırsat bilerek düşman siperlerini daha yakından izlemeyi amaçlayarak sıhhıye kıyafeti ile kaybedilen liseli Şehitlerin arasında.

O günlerde lakabı ise, Sarı Komutan.

Onların arasında yürürken bir yandan gözleri doluyor, diğer yandan intikam yeminleri edercesine planlar yapıyor.

Ne o günü, ne de o mevkiyi hiç unutmamaya yemin edercesine...

Birkaç ay sonrası ise, Anafartalar'da o gençlerin intikamını alınırken, O artık "Anafartalar kahramanı" unvanı ile bir yıldız gibi parlıyor.

***

Yıllar geçiyor üzerinden, Çanakkale sonrası, cepheler, savaşlar, bağımsızlık mücadelesi ve devrimler derken...

O, ne gönüllü olarak makineli tüfekler üzerine yürüyen gençleri, ne adına Kanlı Sırt denilecek mevkiyi, ne de 19 mayısı unutuyor...

***

Sarı komutan, Anafartalar kahramanı, Başkomutan derken... O artık Atatürk oluyor.

Ülke kuruluyor. Ve yalnızca birkaç yıl sonra ise, " bizatihi kendi emri ile" 19 mayısı Gençlik Bayramı olarak ilan ediyor.

***

Evet, 19 mayıs denince herkesin aklına Samsun gelir, Bandırma Vapuru gelir. Ama; bu ilintinin gençlerle veya gençlikle olan bağını kurmakta zorlanıyorum açıkçası...

Sanki, Atatürk o tertemiz liseli gençlerin anısını, Çanakkale'deki şanlarını kimseler unutmasın, sanki onlar için bayram denecek Şehitlik mertebeleri her daim ansınlar diye, bu manidar günü gençliğe adanmış bir bayram, bir anma günü ilan etmiş olamaz mı sorusu aklımda...

Peki ya sizce ?

Nezaketle...

canakkale cephesi gencler