Cura Otel sahipleri olarak iş hayatında yer alan Nilgün Gökser ve Nil Mercan kardeşler, turizm sektörünün keyifli olduğunu ve şehir ekonomisine katkı sağladıklarından dolayı mutlu olduklarını dile getirerek, iş hayatlarının ayrıntılarını paylaştı.
Turizm sektöründe 3.senelerini dolduran Cura Otel’in sahipleri Nilgün Gökser ve Nil Mercan, otel açmak fikrinin babalarının hayali olduklarını, onun yoğunluğu nedeniyle bu sektöre iki kardeş olarak girmek istediklerini söylediler. Otelde aynı zamanda Satış ve Pazarlama Direktörlüğü görevini yürüten Nilgün Gökser, babaları Hüseyin Cura’nın hayalini gerçekleştirmekten dolayı mutlu olduklarını belirterek, bu sektör ile ülkeye ve şehre katkıda bulunmak için çalıştıklarını söyledi.
“ÇANAKKALE’DE BİR İLKİ OLUŞTURDUĞUMUZU DÜŞÜNÜYORUZ”
Otelin kuruluş aşaması ile ilgili bilgi veren Gökser, “Biz exclusive konaklamada Çanakkale’de bir ilki oluşturduğumuzu düşünüyoruz. Kent estetiğine de önem veriyoruz. Bizden sonraki açılan otellerde de estetiğin ön plana geldiğini görüyoruz. Burayı açarken de exclusive konaklama hizmetini nasıl yaparız, beş yıldızlı otellerdeki yatağından kaşığına her şeye dikkat ederek aldı. İlk aşamada kurumsal yaklaştık ve üç tane iç mimar ile görüştük. İçimize en sinen projeyi yapalım dedik ve Barış Hacıbaşıoğlu ile çalışmaya başladık. Onunla birlikte süreci yürüttük. Daha sonrasında ise bizim için kurumsal önemli dedik. Otel müdürümüz de Çanakkale’nin en deneyimli eski müdürlerinden Erdinç Hürel. Onunla birlikte yürümeye başladık. O da ekibini kendisi oluşturdu. Güzel bir ekip oldu burada. Şimdi de misafirlerimizi ağırlıyoruz. Bizden sonraki otellere baktığımızda biraz daha estetik daha önemli olduğunu görüyoruz. Bu müşteri için de önemli. Çanakkale’ye gelen misafirlerimizi nasıl daha iyi ağırlarsak yeniden gelme olasılıkları, dostlarına söylemeleri önemli. Hem şehir ekonomisine hem ülke ekonomisine katkıda bulunuyoruz” şeklinde anlattı.
“BİZLERLE BERABER 13 KİŞİ AİLESİNE BİR ŞEY GÖTÜRÜYOR”
“Ülke ekonomisine istihdam yaratmak çok önemli” diyen Gökser, “Buradan bizlerle beraber 13 kişi ailesine bir şey götürüyor. Hepimizin evi onunla dönüyor. Bu çok güzel bir süreç. Herkes böyle bir şeyler yapsa, ülkemizin ekonomisine katkı sağlasa çok daha iyi olur” diyerek isteğini dile getirdi. İş hayatında kadın olmanın ne avantaj en dezavantajı olduğu söyleyen Nilgün Gökser, “Türkiye’de bütün kadınların iyi ilişkiler, kararlılık, çalışmak gibi özelliklere sahip olduğunu düşünüyorum. Biz de öyle ilerliyoruz. Biz iş insanları olarak farklı sektörlerde farklı işler yapmayı da düşünüyoruz” diye belirtti.
“TROYA 2018 YILI İLE BİRLİKTE OTELLERDEKİ KONAKLAMA SÜRECİ DE ARTTI”
Uzun süre boyunca Sanat Tarihi öğretmenliği yapan Nilgün Gökser, Çanakkale Turistik Otelciler Derneği (ÇATOD)’un geçtiğimiz günlerde yaptığı yönetim kurulu seçimlerinde, yönetim kurulu üyeliğine de seçilerek yeni bir görev üstlendi. Bu konuda ise görüşlerini dile getiren Gökser, “ÇATOD çok eski bir dernek. Bu dernek özellikle de birlikte olmanın ne kadar önemli olduğunun bilincinde olan saygıdeğer üyelere sahip. 2018 yılında da Troya Yılı sürecinde de ÇATOD’un önderliğinde başlayıp, sonradan Kültür ve Turizm Bakanlığı ve AK Parti Milletvekillerimiz ile birlikte yürütülen bir proje oldu. Bu yüzden dernekte olmak onur verici. Şimdi yönetim kurulunda olmak da gurur verici. Umarım çok daha güzel işler yaparız birlikte. Troya 2018 Yılı ile birlikte otellerdeki konaklama süreci de arttı. Çanakkale’ye gelen turist önceden bir gece konaklarken, şimdi bu sayı arttı. Çünkü gelen misafirler ilk önce Gelibolu Yarımadası’nı geziyor, sonra da Troya’ya geçiyor. Troya Müzesi’nde bir gün geçiriyor, bu çok önemli. Gece konaklama sayısı şehir ekonomisine de katkı sağlıyor. Sadece biz otelciler değil, yemek, içmek, ulaşım gibi katkılar sağlıyor” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Boğaz Gazetesi - Haber: Gizem Tuğçe BAYHAN
YORUMLAR