“Yeni eğitim öğretim yılı, salgınla ilgili kaygılar ve bir dolu sorunun gölgesinde başlıyor”

Eğitim Sen Çanakkale Şube Başkanı Yasin Hacımusalar yeni eğitim öğretim yılının başlangıcının öncesinde yaptığı açıklama yapan okullarda sorunların olduğuna belirterek, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) yüz yüze eğitim için tüm tedbirleri almak zorunda olduğunu söyledi.


“Yeni eğitim öğretim yılı, salgınla ilgili kaygılar ve bir dolu sorunun gölgesinde başlıyor”

Eğitim Sen Çanakkale Şube Başkanı Yasin Hacımusalar yeni eğitim öğretim yılının başlangıcının öncesinde yaptığı açıklama yapan okullarda sorunların olduğuna belirterek, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) yüz yüze eğitim için tüm tedbirleri almak zorunda olduğunu söyledi.

Şube Başkanı Yasin Hacımusalar yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı; “Yeni eğitim öğretim yılı, salgınla ilgili kaygılar, aşı ve test tartışmaları, LGS sonrası istediği okul türüne yerleşemeyenler, kalabalık sınıflar, öğretmen açıkları, özel-devlet arasındaki uygulama farkları vb. bir dolu sorunun gölgesinde 6 Eylül’de başlıyor. Bu güne kadar Kovid-19 salgınının dan dolayı dünyanın pek çok ülkesi gerekli tedbirleri almış, çok sayıda ülke okulları açık tutabilmiştir. Türkiye ise iş günü itibariyle bakıldığında, salgın süresince okulları en uzun süre kapatan ülkeler arasında yer almıştır.  Yeni eğitim öğretim yılı için Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ‘Okullarda gerekli önlemleri aldık’ açıklamasını yapsa da Türkiye çapında okulların önemli bir bölümünün salgın koşullarına uygun hale getirilmediği, gerekli altyapı hazırlıklarının yapılmadığı bilinmektedir. Sağlıklı ve güvenli bir şekilde tam zamanlı yüz yüze eğitim için tüm eğitim bileşenlerinin aşı olması, her şeyden önce toplumsal bir sorumluluktur. Bu konuda tepeden inme kararlar yerine kaygılar giderilmelidir. Özellikle aşı olmaktan kaçınan eğitim emekçilerinin haftada iki gün virüsün yoğun olarak yer aldığı hastanelere gitmek yerine gezici sağlık ekipleriyle testlerin iş yerlerinde yapılması önemlidir. Eğitim Sen olarak okulların yüz yüze eğitime hazır hale getirilmesi için atılması gereken somut adımları her fırsatta MEB ve kamuoyu ile paylaşmayı sürdürüyoruz.

Bu konuda tespitlerimiz şu şekildedir; MEB bugüne kadar seyreltilmiş sınıf uygulamasına ilişkin olarak yeterli hazırlık yapmamıştır. Kaç yeni derslik yaptığını açıklamamıştır. Sınıfların havalandırılması için  bir pencere sistemini kurmamıştır. Öğrenci ve öğretmen tuvaletlerinde gerekli genişletme yapılmamış ve lavabo sayıları arttırılmamıştır. Öğretmen odaları düzenlenmemiştir. Maske, sabun ve diğer hijyen malzemeleri  yeterli değildir. Yardımcı personel olarak çalışan arkadaşlarımızın görevlendirmeleri hala yapılmamıştır. Yıllardır kadrolu yardımcı personel alımı yapılmamakta ve ihtiyaçlar İŞKUR üzerinden geçici görevlendirmelerle geçiştirilmektedir. Öğretmen ihtiyacının giderilmesi için, bir an önce  en az 100 bin öğretmen atamasının yapılması önemlidir. Taşımalı eğitim sistemine son verilerek köy okullarının açılması gerekmektedir. Salgın sürecinden olumsuz etkilenen öğrenci ve eğitim çalışanlarının psikososyal açıdan desteklenmesine yönelik çalışmalar yapılmalı, MEB bu süreci başta TTB olmak üzere, eğitim örgütleri, sendikalar ve veliler ile sürekli iletişim halinde yürütmelidir.

Salgına karşı alınan önlemlerin ve ayrılan kaynağın şeffaf bir şekilde MEB tarafından açıklanması gerekmektedir. Okul terkleri, öğrenme kayıpları, dezavantajlı grupların kayıplarının telafisi için müfredat dâhil olmak üzere salgının eğitime etkileri tüm boyutlarıyla değerlendirilmeli ve bu kayıpların giderilmesi için MEB’in acilen gerekli adımları atması gerekmektedir.  Pandemi koşullarında 40 dakikalık ders sürelerinin azaltılması için çalışma yapılmalı. Okul öncesi öğretmenleri günde 6 ders ve 300 dakika blok ders yapmakta ve bu öğretmenlerin teneffüs hakkı bulunmamaktadır. 50 dakika olan ders sürelerinin azaltılması ve okul öncesi eğitim emekçilerinin de görüşleri alınarak teneffüs saatleri düzenlenmeli.  İmam hatip okullarının çoğunda kontenjanlar boştur. İhtiyaç fazlası imam hatipler akademik okullara dönüştürülmelidir. Okullarımızı amasız fakatsız açabilmek ve açık tutabilmek ivedi bir ihtiyaçtır. Okullarımızın kapalı kalmasının yarattığı toplumsal zararlar düşünüldüğünde bu konuda bütün sorumluluk MEB’in ve iktidarın omuzlarındadır.

Tüm eğitim bileşenlerini, tam zamanlı yüz yüze eğitimin devam edebilmesi için gerekli duyarlılığı sağlamaya ve tedbirlerin tamamlanması için hak aramaya çağırıyoruz.”