“Aşının koruyuculuğu yüzde 91.25”

Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, Çin'den ithal edilen koronavirüs aşılarının pazarı pazartesiye bağlayan gece Türkiye'ye yola çıkacağını belirterek, "Aşının koruyuculuğu yüzde 91,25 oranında. Bu erken dönem ve bu giderek artacak" dedi.


“Aşının koruyuculuğu yüzde 91.25”

Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, Çin'den ithal edilen koronavirüs aşılarının pazarı pazartesiye bağlayan gece Türkiye'ye yola çıkacağını belirterek, "Aşının koruyuculuğu yüzde 91,25 oranında. Bu erken dönem ve bu giderek artacak" dedi.

Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardından, Bilim Kurulu üyeleri ile birlikte kameraların karşısına geçerek açıklamalarda bulunan Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, önemli paylaşımlarda bulundu. Yaptığı konuşmada, salgın boyunca her durumda tüm gelişmeleri zamanında ve en açık şekilde iletmeye çalıştığını belirten Koca, bunun görev olmasının yanında insani yönünün bulunduğunun altını çizdi. Alışkanlıkların değiştiğinin, selamlaşmadan alışverişe, toplantı düzenlemekten okul derslerine kadar tüm hayatta sancılı değişiklikler yaşandığının farkında olduğunu dile getiren Koca, “Bu yıl, tüm dünyanın ortak bir amaç uğruna mücadele ettiği ancak henüz sonuca ulaşmadan sonlanan bir yıl olarak tarihe geçecektir. Tarih bu yılları, hastalığa adını veren 2019’dan başlayarak büyük salgın yılları olarak anacaktır” dedi.

Salgının, gelişmiş olduğunu iddia eden ülkeyle, geri kaldığı sanılanı eşitlediğini dile getiren Koca, şöyle devam etti: “Ülkemizde de ekim ayının ikinci yarısından itibaren hızlı bir vaka artışı baş gösterdi. Birçok ilimizde yüzde 100’leri aşan artışlar oldu. Hastanelerimiz, yoğun bakımlarımız yükü kaldırmada zorlanmaya başladı. İl ziyaretleriyle yerinde değerlendirme, HES kodunun tüm kamu kurumlarında, ulaşımda ve konaklama tesislerinde kullanımının yaygınlaştırılması, toplu etkinliklerin ertelenmesi, düğün nişan gibi törenlere kısıtlama getirilmesi, kademeli mesai uygulaması, çeşitli iş yerlerinin çalışma saatleri ve hizmet sunum şekillerinin sınırlanması, kalabalık meydan ve sokaklar için getirilen kısıtlama ve kontroller, açıkta sigara içme yasağı, okulların tekrar uzaktan eğitime geçmesi, hafta içi geceleri ve hafta sonunda dışarıya çıkış kısıtlamaları gibi yaygın genel tedbirler hayata geçirildi.”

Valiler ve il sağlık yöneticileriyle yaptıkları görüşmeleri ve illerin durumunu anlık olarak kamuoyuyla paylaşmaya gayret ettiğini vurgulayan Koca, bu tedbirlerin yoğun bir şekilde uygulanmasının temini ve iller düzeyinde bütün kamu kaynaklarının harekete geçirilmesindeki destek ve katkılarından dolayı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve valilere teşekkürlerini iletti.

“İNAKTİF AŞININ ÜLKEMİZDEKİ FAZ-3 KLİNİK ÇALIŞMASI BAŞARIYLA SÜRMEKTEDİR”

Türkiye’de adenovirüs temelli iki aşı adayının insan deneyleri safhasına ulaştığının bilgisini veren Koca, “Benzer şekilde virüs benzeri parçacıklar temelli bir aşımız da insan deneyleri safhasındadır. Başından beri Türkiye’de klinik çalışması olan kendi inşamızda etkisi olduğunu bildiğimiz bir aşıyı kullanmak istediğimizi beyan ettik. İnaktif aşının ülkemizdeki Faz-3 klinik çalışması başarıyla sürmektedir” dedi.

“AŞILARIMIZ BİR AKSİLİK OLMAZSA, PAZARI PAZARTESİYE BAĞLAYAN GECE YOLA ÇIKIYOR”

“Bilim Kurulu’nun değerlendirmeleriyle aşının ülkemizde kullanılması konusunda kendi insanımızda gösterdiği etkiden emin olduk” diyen Koca, “Artık aşının Türk insanında etkili ve güvenilir olduğunda eminiz. Çin makamları da Türkiye’ye gönderilecek aşı dozları için onay işlemlerini tamamladı. Üreticinin depolarında hazır olarak bizden gelecek haberleri bekleyen aşılarımız bir aksilik olmazsa, pazarı pazartesiye bağlayan gece yola çıkıyor” açıklamasında bulundu.

“AŞININ KORUYUCULUĞU YÜZDE 91.25”

Aşının koruyuculuğunun yüzde 91.25 olduğunu belirten Koca şu ifadelere yer verdi: “Bu sonuçlar bu aşıyla ilgili dünyada açıklanan ilk veriler. Dolayısıyla dünya hatta Çin muhtemelen devlet olarak bu datalarımızı kullanacak. Aşının koruyuculuğu yüzde 91,25 oranında. Bu erken dönem ve bu giderek artacak. Çünkü biz normalde 40 enfekte olan kişi olduğunda açıklamayı düşündüğümüz bir durumdu. Şu an 29 kişi söz konusu, o nedenle 40 kişi enfekte olduğu döneme kadar bu çalışma devam ediyor olacak. Ve giderek bu oranın daha da yukarı doğru çıkacağını söyleyebiliriz.”

“AŞILAMADA İLK AŞAMADA 9 MİLYON KİŞİNİN OLDUĞUNU SÖYLEYEBİLİRİM”

Aşılama programının nasıl gerçekleştirileceğine değinen Bakan Koca, “Milletimizin inanç ve azmi her türlü badirenin üstesinden gelecek büyüklüktedir. Bu güzel haberlerin ülkemiz için insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Pazartesi’nden itibaren aşılama olacak. Bilim Kurulumuz 4 aşamalı bir strateji hazırladı. İlk planda sağlık çalışanları var, onlardan başlamış olacağız. Özellikle birinci aşamada 9 milyona yakın kişinin olduğunu söyleyebilirim. Ocak, Şubat, Mart gibi yaygın olarak ilk 2 hatta 3’üncü aşamada olan kişileri aşılamak istiyoruz. Çünkü kitlesel bağışıklamada ne kadar dar bir zaman diliminde yoğun bir aşılama yaparsak o kadar başarılı olacağımızı biliyoruz” şeklinde konuştu.

Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal da toplantıda Çin tarafından üretilen inaktif aşının çalışmalarının 14 Eylül'de Türkiye'de başlatıldığını belirterek şunları söyledi; “Yapılan değerlendirilmeye göre; 23 Aralık 2020 itibariyle 24 merkezde 9 bin 150 gönüllü taranmış, bunlardan 7 bin 371'i gönüllü çalışmaya alınmıştır. 4 bin 759 gönüllü, aşı kolunda yüzde 64'ünü yapıyor, 2 bin 612'si de plasebo kolunda yüzde 35'ini yapıyor. 1000'e yakın sayıda sağlık personeli birebir randomize edilmek üzere çalışıldı. 18 Kasım'dan itibaren de sağlık personelinden başlamamızın nedeni, güvenlik datasını iyi takip edebilmekti. İlk 900'den fazla çalışmaya alınan kişinin güvenlik datası incelenip güvenliğine karar verildikten sonra ikinci kısımda vatandaşlarımıza yapmaya başladık. O da 18 Kasım tarihidir. Birincisinde 1 aşı 1 plasebo yapılırken, ikincisinde aşıya ulaşımı artırmak amacıyla 2 aşı 1 plasebo şeklinde yapıldı. O nedenle iki kolda yüzde 64, yüzde 35 şeklinde bir fark var. Tamamı değerlendirildiğinde bu çalışma kapsamında 7 bin 371 gönüllüye 10 bin 828 doz şu anda uygulanmış durumda. 752 aşı yapılmış kişide sadece 3 hastalık oluşurken, 570 plasebo yapılmış kolda 26 hastalık meydana geldi. Bunun özel istatistiki yöntemlerle hesaplanması var. DSÖ güven aralığı diye gördüğünüz, yüzde 95 güven aralığı bu tür çalışmalarda kullanılan standart bir yöntemdir. Alt sınırı yüzde 71 üst sınırı yüzde 97 olmak üzere, yani bu çalışmayı yüzlerce, binlerce kez tekrar etseniz, en kötü olasılıkla yüzde 71 etkinlik ki DSÖ bunun yüzde 50 olmasını yeterli görüyor. Üst sınırda da en iyi olasılıkla yüzde 97 oranla başarılı bulacağını gösteriyor. Bu güvenlik aralığı içinde toplam aşı etkinliği yüzde 91,25 olarak hesaplanmıştır. Önümüzdeki günlerde daha da artacaktır. İkinci değerlendirme aşamasında da aşı güvenilirliği analizleri 2 bin 964 kişi verisiyle yapıldı. En sık görülen yan etkiler yorgunluk yüzde 4,7, baş ağrısı yüzde 3,9 ve aşının yapıldığı bölgede ağrı yüzde 1,9. İkinci aşıda bunlar biraz daha şiddetlenebilir. İkinci aşıda aynı etkiler yorgunluk yüzde 2,5, baş ağrısı 2,3 çok daha düşük ki iki bulgu da plasebo kolunda da gözlenen, deneklerin hissettiği duygular ve lokal aşı bölgesinde ağrı da yüzde 0,5 olarak tespit edilmiştir. Aşıyla ilgili ciddi diyebileceğimiz yan etki, bir arkadaşımızda hafif alerjik reaksiyon meydana geldi. O da anında tedavi edildi. Güvenlik datası açısından güvenli görünüyor aşımız ve etkinlik açısından da yüzde 91,25.”

GÜNDE YAKLAŞIK 2 MİLYONA KADAR AŞIYI YAPMA İMKANI

Daha sonra gazetecileri sorularını yanıtlayan Bakan Koca, aşılama programıyla ilgili, Pazartesi günü itibariyle aşıların Türkiye'de olacağını söylediğini hatırlatarak, “Özellikle Bilim Kurulu, bu konu ile ilgili geniş bir çalışma yaptı ve bir strateji hazırladı. 4 aşamalı bir stratejiydi ve bu strateji de özellikle ilk planda sağlık çalışanları olmak üzere yapılmıştı. Öncelikle de sağlık çalışanlarımızdan başlamış olacağız. Özellikle birinci aşamada 9 milyona yakın kişinin olduğunu söyleyebilirim. Bizim şubat sonuna kadar elimizde olmasını sözleşme gereği düşündüğümüz 50 milyon doz aşı olduğunu daha önce de söylemiştim. Ocak, şubat, mart gibi yaygın olarak ilk 2 hatta 3'üncü aşamada olan kişileri aşılamak istiyoruz. Çünkü kitlesel bağışıklamada ne kadar dar bir zaman diliminde yoğun bir aşılama yaparsak o kadar başarılı olacağımızı biliyoruz. Buna özellikle odaklanmaya gayret ediyoruz. Bu aşılamayı yaparken de, yine daha önce ifade ettiğim şekliyle, özellikle birinci basamak sağlık hizmetlerimizin çok güçlü olduğunu biliyoruz. Aile Sağlığı Merkezleri ve hastaneler, kamu, üniversite hatta özel hastanelerimiz bu aşılama için kullanılmış olacak. Günde yaklaşık 1,5 hatta 2 milyona kadar aşıyı yapma imkanımızın olduğunu söyleyebilirim" diye konuştu.