“Asgari ücretten ne işçi memnun ne işveren”

5 milyon çalışan ve aileleri ile birlikte yaklaşık 10 milyon civarında bir kitleyi çok yakından ilgilendiren asgari ücretin açlık ve yoksulluk sınırının altında olmasının özellikle sosyal refah devleti açısından büyük bir sorun teşkil ettiğini belirten Çanakkale Mali Müşavirler Odası Başkanı Hüseyin Soykan “Asgari ücret üzerindeki vergi yükünün kaldırılması için gerekli düzenlemelerin yapılması artık kaçınılmazdır” dedi.


“Asgari ücretten ne işçi memnun ne işveren”

5 milyon çalışan ve aileleri ile birlikte yaklaşık 10 milyon civarında bir kitleyi çok yakından ilgilendiren asgari ücretin açlık ve yoksulluk sınırının altında olmasının özellikle sosyal refah devleti açısından büyük bir sorun teşkil ettiğini belirten Çanakkale Mali Müşavirler Odası Başkanı Hüseyin Soykan “Asgari ücret üzerindeki vergi yükünün kaldırılması için gerekli düzenlemelerin yapılması artık kaçınılmazdır” dedi.

İlki 4 Aralık Cuma günü işçi ve işveren sendikalarının da katılımıyla gerçekleştirilecek olan asgari ücret tespit komisyonu toplantılarının ardından Aralık ayının son günlerinde 2021 yılında kullanılacak olan  yeni asgari ücret tutarının  açıklanacağını söyleyen Soykan “Asgari ücret üzerinde birden fazla vergi ve benzeri mali yükümlülükler bulunuyor. Söz konusu bu mali yükümlülükler bir taraftan asgari ücretin net değerini azaltırken, diğer taraftan başta kayıt dışı istihdam olmak üzere bir takım ekonomik sorunlara da yol açıyor. Asgari ücretin tespitinde çalışanlar yanında aile bireyleri de dikkate alınmalı, demografik, ekonomik ve coğrafi açıdan farklı bölgelerin varlığı da mutlaka değerlendirilmelidir. Asgari ücretli çalışan, ödediği dolaysız mali yükler yanında harcamalar yoluyla dolaylı vergilere de maruz kalmaktadır. Bu durum vergi yükünün artmasına neden olmaktadır. Günümüz ekonomik şartlarını göz önüne aldığımızda kısa vadede hayata geçirilmesi zor olsa da asgari ücretin vergi dışı tutulması için gerekli altyapı çalışmalarına vakit kaybetmeden başlanılmalıdır” dedi.

Asgari ücretin 12 aylık bir süreyi kapsayacak şekilde belirlenmesi uygulamasından da vazgeçilmesi gerektiğini söyleyen Soykan şöyle devam etti; “Yaşanan enflasyonist ortamda fiyat seviyelerindeki kısa vadedeki ani yükselişler birkaç ay içerisinde asgari ücretin alım gücünü düşürüyor. Bu nedenle Ocak-Haziran ve Temmuz -Aralık aylarını kapsayacak biçimde iki ayrı asgari ücret hesaplanmalıdır. Çalışanlar için yetersiz kalan fakat işverenler açısından da ciddi maliyetler getiren asgari ücret daha önceki yıllarda uygulananlardan çok daha etkin bir şekilde SGK, İŞKUR ve vergi teşvikleri ile desteklenmelidir.”

Net olarak 2600 TL-2700 TL bandında bir asgari ücret açıklanacağını tahmin ettiğini belirten Başkan Soykan tüm dünyanın Covid-19 Pandemisi sürecinde bırakın üretimin arttırılmasını mevcut olan üretimi korumaya odaklandığını belirterek  , “Bu noktadan sonra istihdamı arttırarak işsizliği azaltmaya, alım gücünü yükseltmeye ve insanlarımızı daha yüksek ücret elde edebilecekleri becerilerle donatmaya odaklanmalıyız” diye konuştu.