“Kış dönemine hazırlanmak gerekli”

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alper Şener, Dünya Sağlık Örgütü’nün, gizli vakaların salgının yayılımında tahmin edildiği gibi etkili olmadığını duyurmasıyla alakalı değerlendirmelerde bulundu.


“Kış dönemine hazırlanmak gerekli”

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alper Şener, Dünya Sağlık Örgütü’nün, gizli vakaların salgının yayılımında tahmin edildiği gibi etkili olmadığını duyurmasıyla alakalı değerlendirmelerde bulundu. Bunun bir kış virüsü olduğunu aktaran Şener; “Ülkenizde günlük ‘sıfır’ olgu görseniz bile dünyada dolaşımı devam edeceği için ikinci dalgayı görmeme şansınız yok. Türkiye özelinde günlük vaka sayıları bu şekilde sabit devam eder ise; birinci ve ikinci dalga iç içe olacaktır.

‘Covid 19 Günlükleri’ adı altında sosyal medya hesabından takipçilerini sık sık Koronavirüsü (Covid-19) ile ilgili aydınlatan Doç. Dr. Alper Şener, normalleşme sürecine girdiğimiz günlerde de virüsün durumu ile gelinen son nokta ve yapılan bilimsel çalışmalar ile makaleler üzerinden bilgilendirmelerine devam ediyor. Şener son olarak; “Dünya Sağlık Örgütü, gizli vakaların salgının yayılımında tahmin edildiği gibi etkili olmadığını duyurdu. Çocukların (3-12 yaş) aslında sık geçirdikleri korona virüs enfeksiyonu ve sahip oldukları çapraz bağışıklık nedeniyle Covid 19 enfeksiyonu yayılımını önleme yetisi olduğu, virüs blokajı ile bu nedenle okulların açılma durumunda bunun kullanılabileceği tartışılıyor” açıklamasında bulundu.

Farklı açıklamalara yanıt vermekte yarar olduğunu aktaran Şener şöyle devam etti; “Virüs mutasyon geçiriyor, bu kesin bilgi. Hatta itirazı olanlara kötü bir haberim var; ne yazık ki her virüs mutasyon geçirir. Korona daha sık geçirir, örnek SARS ve MERS Co V gibi ailenin diğer üyeleri. Bulaşıcılık skoru dinamiktir, toplumdaki hasta sayısı ile direkt ilişkilidir. Yani sabit değildir, azalması iyi bir şeydir. Bu skor bizde azalmaya devam ediyor. Kişisel bulaş riski sabit değildir; bu alınan virüs miktarı. Bağışık yanıt; yaş, yandaş hastalık ve benzeri bir sürü faktöre bağlıdır. Bu bir sabit Pİ sayısı değildir. Herkes içinde aynı oranda risk olamaz. O yüzden belli grupları ekstra koruruz;  65 yaş üstü…

BU VİRÜS BİR KIŞ VİRÜSÜDÜR

Klinik tabloların daha hafif seyretmesi sadece bir gözlem değil, bilimsel bir veridir. Yüzlerce çalışma var, en basit örnek ilk başta ateş ilk bulgu olarak %85’lerde görülürken yaygınlaştıkça %35’lere düştü. Türkiye için salgın kontrol altında değil demek için 2’nci piki görmeniz gereklidir. Yani günlük vaka sayınızın Nisan’daki 5000’li rakamı geçmesi gereklidir. Bu da şu anda pek olası görünmüyor. Bu virüs bir kış virüsüdür. Ülkenizde günlük ‘sıfır’ olgu görseniz bile dünyada dolaşımı devam edeceği için ikinci dalgayı görmeme şansınız yok. Türkiye özelinde günlük vaka sayıları bu şekilde sabit devam eder ise; birinci ve ikinci dalga iç içe olacaktır. Yani teknik olarak geniş tabanlı tek bir dalga görürüz, buda toplumsal bağışıklığı arttırır.

KIŞ DÖNEMİNE HAZIRLANMAK GEREKLİ

Gelecek ikinci dalga daha mı yıkıcı olur? Daha mı zayıf olur? Bunun cevabı aslında yarı yarıya belli. Çin gibi ülkelerde şu anda ikinci dalga görülüyor. Olgu sayısı daha az ve hastalık tablosu daha hafif. Bu virüsün yeni özelliği mi? Yoksa ülkelerin önlem ve tedavide kazandığı deneyimlerin sahaya yansıması mı? Bağışıklık durumunda virüsü yeniden almak ve geçirmek mümkün ama tablo hafif seyrediyor. Korona hasar bırakıyor mu? Yorum yapmak için geçiren hastaların en az bir yıllık takibi gerekecek. Kış dönemine hazırlanmak gerekli; grip benzeri hastalık takibi ve tarama testleri planlanmalı. Erken uyarı sistemi gibi düşünmek lazım, her şey bizim elimizde...”