"Çanakkale ve bölgede engerek türüne bağlı zehirlenmelerle karşılaşıyoruz"

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Okan Bardakçı yılan sokmalarına ilk müdahale hakkında önemli bilgiler verdi.


Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Okan Bardakçı yılan sokmalarına ilk müdahale hakkında önemli bilgiler verdi.

Özellikle yaz aylarında yılan sokmalarına bağlı hastane başvurularında artış olduğunu belirten Dr. Bardakçı, ülkemizde en sık karşılaşılan zehirli yılan türünün engerek olduğunu Çanakkale ve bölgede bu yılan türüne bağlı zehirlenmeler ile karşılaştıklarını ifade etti.  Dr. Bardakçı; yılan sokmalarının genellikle kırsal alanda meydana geldiği için sağlık hizmetine ulaşımın zaman aldığını bu da toplumda yılan sokması durumunda ilk müdahalenin önemini artırdığını ifade etti.

Yılan sokmalarının, yılanın zehrini vücudumuza zerk edemediği (kuru ısırık) basit zehirsiz ısırıktan; ısırılan bölgenin şişmesi, dolaşımının bozulması, hatta kalp, karaciğer, böbrek ve kanın pıhtılaşma sisteminin bozulması gibi hayatı tehdit edebilecek durumlara sebep olabildiğini belirten Dr. Bardakçı, yılan sokması durumunda neler yapılacağını şöyle sıraladı; “Isırılan bölge el kol gibi takı takılan bölgelerden birisi ise hemen takılar çıkartılmalı ve bol su ile yıkanmalıdır. Isırılan bölge o alandaki kan dolaşımını azaltıp, zehrin ana dolaşım sistemine ulaşmasını yavaşlatmak için mümkünse hareketsiz bırakılıp, kalp seviyesinin yukarısında tutulmalıdır. Etrafımızda varsa soğuk uygulama yapılarak bölgenin dolaşımı yavaşlatılmalıdır. Isırılan bölgenin 3-4 parmak yukarısından kolun veya bacağın dolaşımını kapatmayacak şekilde bandaj yapılmalıdır.”

NE YAPILMAMALIDIR?

Dr. Bardakçı,  yılan sokması durumunda ne yapılmaması gerektiğini ise şöyle aktardı; “Isırılan bölgedeki zehri çıkartmak amacı ile yapılan kesikler yüzeysel alandaki zehri daha derin dokuya ilerlemesine sebep olabilir hatta bu kesikler atar damar ve sinir kesiklerine sebep olabilir. Isırılan bölgedeki zehri emerek çıkartmaya çalışmak, müdahaleyi yapan kişiyi de zehirlenme tehlikesi ile karşı karşıya bırakacaktır, çünkü ağız içinde açık yara varsa zehirlenme emen kişide de oluşabilir. Zehir dolaşıma karışmasın, amacı ile turnike yaparak dolaşımı tamamen kapatılan bölge hastaneye ulaşana kadar, kangren dediğimiz duruma sebep olarak kolun veya bacağın kaybedilmesine sebep olabilir. Isırılan bölgeye zeytinyağı, çiğ et gibi değişik maddeler ile sıvanması da bölgede enfeksiyona sebep olabilmektedir.”