Meteoritler artık Çanakkale’de incelenecek!

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Bilim ve Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇOBİLTUM) bünyesinde İlk Ulusal Meteorit Araştırmaları Laboratuvarı ÇOMÜ Rektörlüğü’nün oluru ile faaliyete geçti.


Meteoritler artık Çanakkale’de incelenecek!

 

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Bilim ve Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇOBİLTUM) bünyesinde İlk Ulusal Meteorit Araştırmaları Laboratuvarı ÇOMÜ Rektörlüğü’nün oluru ile faaliyete geçti. Kırklareli Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Yeşiltaş danışmanlığında açılan tematik laboratuvarda, meteoritler incelenerek uzaya dair bilgiler elde edilebilecek. Ayrıca vatandaşlar sahip oldukları ve meteorit olduğunu düşündükleri taşları da incelenmesi için laboratuvara gönderebilecek.

Kırklareli Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Yeşiltaş’ın çalışmaları ile kurulan İlk Ulusal Meteorit Araştırmaları Laboratuvarı sayesinde meteorit numuneleri incelenerek, daha detaylı analizi yapılabilecek. 2007 yılında Samsun 19 Mayıs Üniversitesi’nde Fizik bölümünden mezun olan Yeşiltaş, meteorit çalışmalarına uzanan akademik geçmişini anlattı. Yeşiltaş, “Üniversiteden mezun olmadan önce de hep aklımda yurt dışında eğitim almak vardı. 2007 yılında Milli Eğitim Bakanlığının yurt dışı eğitim bursundan haberdar oldum. Öğrencileri Milli Eğitim Bakanlığı yurt dışına yüksek lisans ve doktora yapmak üzere gönderiyor ve orada kaldığı süre boyunca bütün eğitim masraflarını karşılıyor. Eğitimini tamamlayan kişiler Türkiye’ye dönerek burada üniversitelerde istihdam ediliyor.  Bu programa başvurum olumlu sonuçlandı. 2008 yılında Amerika’ya gittim, 2016 yılında geri döndüm. Yüksek lisans, doktora eğitimimi tamamladıktan sonra doktora sonrası araştırmacı olarak bir üniversitede çalıştım. Bu sekiz yıllık süreçten sonra Türkiye’ye döndüm ve bir süre sonra Kırklareli Üniversitesi’nde akademisyen göreve başladım. Doktora çalışmalarım sırasında meteoritler üzerinde çalışmaya başladım. Doktora hocam, ‘şurada bir kutu meteorit var, eğer çalışmak istersen onlar üzerinde başlayabilirsin’ demişti bana. O zaman meteoritler hakkında fazla bilgim yoktu ve meteoritler üzerindeki araştırmalarıma bu şekilde başladım. Derken zamanla onlar hakkında daha fazla bilgi edindikçe, bu araştırmanın çok zevkli olduğunu anladım ve o meteoritleri tek tek ölçmeye başladım.” dedi.

METEORİT NEDİR?

Yeşiltaş, meteoritin ne olduğuna dair bilgileri aktararak, “Meteoritler uzaydan gelerek yeryüzüne düşmüş olan taş paçalarıdır. Yeryüzüne düşmüş olması gerekiyor, eğer henüz havada ise, bu objeye, meteor deniyor. Yani ateş topu dediğimiz obje oluyor. Meteor’un parçaları şayet yeryüzüne ulaşır ise, bu parçalar meteorit ismini alıyor. Uzaydan gelen büyük cisimler dünyanın çekim alanına girebiliyor ve bu cisimler atmosferden geçerken karşılaştığı hava direnci ile yanmaya başlayarak ateş topu halini alıyor.  Eğer bu ateş topu atmosferden geçişi başarır ise yere düşüyor ve meteorit oluyor. Bu meteorlar genellikle asteroitlerin parçası oluyorlar. Güneş sistemimizdeki gezegenlerden Mars ile Jüpiter’in arasında bir kuşak halinde bulunan asteroitler,  aralarında zaman zaman çarpışabilmektedirler. Yani bu bahsi geçen kuşaktaki cisimler arasında dinamik bir yapı söz konusu. Bu çarpışmaların etkisiyle asteroitlerin parçaları etrafa saçılıyor ve bu saçılan parçaların bazıları dünyamızın yörüngesine girebiliyor. Oradan atmosferimizden geçerek yere düşebiliyor. Meteoritler bu şekilde geliyor dünyamıza” diyerek anlattı.

“İPUÇLARI METEORİTLERİN İÇERİSİNDE OLABİLİYOR”

Meteoritlerin incelenmesinin önemine vurgu yapan Yeşiltaş, “Bazı meteoritler güneş sistemimizin oluşma mekanizmalarına şahitlik etmiş meteoritler. Yani o oluşum mekanizmaları hakkında bilgiler verebiliyor bize. Meteoritleri araştırarak o zaman nasıl bir ortam olduğunu, kimyasal moleküllerin nasıl etkileşime girerek farklı yapıları oluşturduğunu öğrenebiliyoruz. Ek olarak, meteoritlerin geldiği asteroitler hakkında da bilgi sahibi olabiliyoruz. Mesela meteoritin içerisinde organik moleküller varsa, bu yapılar geldiği asteroitin içinde de olması gerekiyor. Benzer şekilde su molekülleri bazı meteoritlerin içerisinde mevcut durumda. Dolayısıyla geldiği asteroitte de su molekülleri olmalı diyebiliyoruz. Hem organik yapıları hem de su molekülleri yaşam için önem arz ediyor. Dolayısı ile uzay ajansları ve bilim insanları, bu şekildeki asteroitleri araştırmak ve incelemek istiyorlar.  Fakat asteroit’e gitmeden önce, genellikle bu gibi bilgileri meteoritlerden edinebiliyoruz” dedi.

ÇOBİLTUM bünyesinde açılan İlk Ulusal Meteorit Araştırmaları Laboratuvarının kurulma sürecine değinen Yeşiltaş, “2016 yılında Türkiye’ye döndüğümde meteorit araştırmalarımı Türkiye’de devam ettirmek üzere mevcut laboratuvarları ve imkanlarını araştırıyordum, hangi üniversitede hangi laboratuvarlar var diye inceliyordum. Deney yapmak üzere gitmek istediğim laboratuvarların başında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’ndeki ÇOBİLTUM Merkez Laboratuvarı ve burada bulanan sistemler vardı. Ben o zaman laboratuvar yetkilileri ile iletişime geçerek bazı deneyleri yapmak üzere laboratuvardaki sistemleri kullanabilip kullanamayacağımı sorduğumda onlar bunu gayet olumlu karşıladılar. Sağ olsunlar çok misafirperverler burada. Gelip cihazları burada zaman zaman kullanmaya başlamıştım. Derken laboratuvarı ziyaret etme oranım araştırmalarımız çeşitlik kazandıkça oldukça arttı. Bu şekilde burada çalışmaya başladık” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE İLK KEZ ANTARKTİKA’DAN METEORİT TOPLADI

Mehmet Yeşiltaş, geçtiğimiz sene Antarktika’ya giderek saha çalışmasında bulunduğunu söyledi. Oradan üç adet meteorit örneği bulduğunu söyleyen Yeşiltaş, “Türkiye’nin üç yıldır kutup araştırmaları politikası var. Dolayısıyla kutuplara araştırmacılar bilim yapmak üzerine seyahat ediyorlar. Bu Cumhurbaşkanlığı himayesinde ve Sanayi-Teknoloji Bakanlığı uhdesinde gerçekleşiyor. İTÜ’deki kutup araştırmaları enstitüsü de tüm bu süreci koordine ediyor. Geçen sene Antarktika’da bulunan Belçika’nın üssüne bir aylık bir seyahat gerçekleştirmiştim. . Orada çeşitli bölgeleri inceleyerek meteorit toplamaya elverişli olup olmadığını belirlemek üzere gitmiştim. Orada fakat üs’ten oldukça uzakta bir plato var. O platoda meteorit olma olasılığı gayet yüksek. Daha önce Japonya ve Belçika o bölgeden meteoritler toplamış. Antarktika’da biz de oraya kısa süreliğine gözlem yapmak için gittiğimizde üç tane meteoriti mavi buzullar üzerinde bulduk ve ülkemize getirdik. Şu an bu meteoritler detaylı bir şekilde inceleniyorlar.  Türkiye daha önce hiç meteorit toplamamış Antarktika’dan. Ama diğer ülkeler, mesela Japonya,  Amerika, Belçika her yıl Antarktika’ya giderek birçok meteoriti ülkesine kazandırıyor ve bilimsel araştırmaların önünü açıyor. Türkiye’de bu bağlamda ilk defa 2018 yılında Antarktika’dan meteorit toplamış ve getirmiş oldu. Umut ediyoruz bundan sonraki yıllarda daha detaylı seferlerle devam eder. Benim oradaki amacım  meteorit toplanabilecek ve potansiyeli yüksek bölgeleri tespit etmekti. Sonraki amacımız ise bu bölgelere daha büyük bir grup olarak seyahat düzenlemek. Buna rağmen Antarktik plato’da sadece bir saatliğine göz atmak için gittiğimiz bölgede  üç tane meteorit bulup onları hemen toplayarak ülkemize getirmek, yani eli boş dönmemiş olmak çok güzeldi” diye konuştu.

“BÖYLE BİR LABORATUVARIN OLMASININ BİRÇOK AVANTAJI VAR”

Yeşiltaş, meteorit laboratuvarının kurulmasının önemine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Türkiye’de meteorit alanda çalışmalar birtakım üniversitelerde yapılıyor ancak ülke olarak bu alanda çok geride kaldığımız açık. Yani kısaca bir literatür taraması yaptığımızda Türkiye’den çıkan makale sayısı oldukça düşük. Bunun belli başlı sebepleri var. Bir tanesi incelenecek meteorit örneklerinin yeteri kadar ülkemizde bulunmaması. İkinci sebep ise yetişmiş bilim insanının sınırlı olması. Meteorit olsa bile onu inceleyecek yetkinliğe sahip bir bilim insanı olmayınca maalesef yine araştırma yapılamıyor. Biz 2018 yılından itibaren bu iki problemi gidermek üzere çalışmalara başladık. Bazı aktivitelerimiz, çalışmalarımız devam ediyor. Bunun yanı sıra,  iletişimde olduğumuz araştırmacılar ülkemizde meteorit alanında yetkinliğe sahip bir laboratuvar eksikliğini belirtiyorlardı.  Böyle bir laboratuvarın ülkemizde mevcut olmasının birçok avantajı var. Öncelikle bir kişi buraya numunesini getirdiğinde, burada onun üzerinde deneyler yapacak kişiler meteorit hakkında bilgili kişiler olacak. Yapılacak analizler konusunda yetkinliğe sahip olması oldukça büyük bir avantaj. Bir de insanlar bazen buldukları taşları inceletmek üzere gönderebilecekleri  bir yer yoktu. Ama böyle bir resmi kurumun artık insanların da muhatap alabileceği yetkinliğe sahip bir kurumun olması çok büyük avantaj olur diye düşündük ve neden bir meteorit araştırma laboratuvar oluşturmuyoruz ki diye düşündük. Bu şekilde karar verdik burada bu laboratuvarı oluşturmaya.”

“NUMUNELERİ GETİRİP BURADA ANALİZ ETTİREBİLİRLER”

ÇOBİLTUM Meteorit Araştırmaları Laboratuvarı’nın hizmetlerinin neler olacağını anlatan Mehmet Yeşiltaş, “Bu laboratuvar herkesin kullanımına açık olmakla beraber ister bilim insanı olsun ister olmasın herkes istediği numuneleri getirip veya buraya göndererek analiz ettirebilmeleri mümkün Amacımız hem bilim insanlarına meteorit araştırmaları için uygun koşullara sahip bir laboratuvar imkânı sunmak, hem de bir kişinin sahip olduğu numunenin meteorit olup olmadığını merak etmesi ve bunu belirlemek istemesi halinde bu kişilere hizmet sunabilmek ” dedi.

METEORİTLERİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ NELERDİR?

Taşların bazı özelliklerinin, o taşın meteorit olup olmadığı konusunda yardımcı olduğunu söyleyen Yeşiltaş, “Bazı kriterler var. Görsel olarak mesela meteoritlerin dış yüzeyinde camsı parlak bir yapı oluyor. Meteor atmosferden geçerken dış yüzeyinin erimesi sonucu oluşuyor bu camsı yapı. Bu dış camsı katman siyah renkte veya siyaha yakın koyu kahverengi gibi bir renkte olabiliyor. Ek olarak, meteoritlerin dış yüzeyinde kılcal erime kanalları olabiliyor. Bu gibi bazı fiziksel özellikler, meteoritleri diğer taşlardan zaman zaman ayırt etmemize yardımcı olabiliyor. ÇOBİLTUM’a gelen numuneler üzerinde bu görsel incelemeyi yapacağız ” diye bilgi verdi.

METEORİT BULDUĞUNUZU DÜŞÜNÜYORSANIZ…

Ulusal Meteorit Araştırmaları Laboratuvarı’na meteorit olduğunu düşündükleri taşları yollamak isteyen vatandaşların nasıl bir prosedür izlemesi gerektiğini ise şu şekilde anlattı: “Öncelikle numuneyi meteorit olsun veya olmasın bir alüminyum folyoya sarmakta fayda var. Olur ki meteorit olursa numuneyi alüminyum folyoya sarmak onu korumak adına gerekli. Daha sonra bunu bir kilitli plastik poşete koyarak merkez laboratuvarın web sitesindeki adrese gönderebilirler. Numune göndermek için online kayıt sistemi ve posta adreslerimiz merkezlab.comu.edu.tr ve elmas.comu.edu.tr. Aynı zamanda bir otomasyon sistemi var. Hangi tür deneylerin yapılmasını hangi tür incelemelerin yapılmasını isteniyorsa, oradan seçerek bu deneyler işaretleyebiliyor ve o istenilen ölçümler burada yapılarak ilgili kişiye daha sonra bilgilendirme yapılıyor.  Numuneler incelerken burada o parçalardan birer küçük kesit kesilerek alınmak zorunda, dolayısıyla bunu da önceden o kişiye bildiriyoruz. Aynı zamanda küçük bir parçayı öğütmemiz gerekebilir toz haline getirmek vebaşka bir cihazda incelemek üzere. Bu tür bilgilendirmelerin de yapıldığı, açıklanan web sitesinde bilgilendirmeler mevcut. Dolayısıyla bir kişi numune göndermek istediğinde öncelikle nasıl göndereceğini nereye göndereceğini ve ne gibi incelemelerin yapılması gerektiğini ÇOBİLTUM’a internet ortamında belirterek bilgilendiriyor. Daha sonra numune buraya ulaştığında o istenilen işlemler ve deneyler gerçekleştiriliyor.”

 

“UZAY ÇALIŞMALARI TÜRKİYE’DE DAHA İYİ DURUMA GELECEK DİYE DÜŞÜNÜYORUM”

Yeşiltaş, üniversite seçimlerinde uzay bölümlerinin tercih edilmesi ile ilgili düşüncelerini dile getirerek, şu önerilerde bulundu: “Türkiye’de yurt dışındaki üniversitelerin sunduğu imkanları sunabilen çok fazla olmadığı için ve mezun olunduğunda iş kaygısı yaşayacağını düşündüğü için öğrenciler maalesef uzay bilimlerini tercih etmekten çekiniyorlar. Ancak bence üniversite tercih döneminde olan öğrenciler mezun olunca iş bulabilecek miyim kaygısından ziyade bu alanda çalışmaktan mutlu olup olmayacağını düşünmeliler. Uzay bilimleri bölümü Türkiye’de birkaç üniversitede mevcut. Aynı zamanda uzay çalışmaları Türkiye’de de hız kazanıyor, dolayısıyla yeni tercih yapacak öğrenciler mezun olana kadar Türkiye’de de bu alanda ilerlemeler kaydedilecektir.  Uzay bilimleri, uzay çalışmaları Türkiye’de de iyi duruma gelecek diye düşünüyorum. Dolayısıyla öğrenciler bence iş bulabilir miyim diye çok kaygı yaşamadan, eğer bu alan sevdikleri bir alansa kesinlikle tercih etmeleri gerektiğini öneriyorum.”

Meteorit araştırmaları hakkındaki hedeflerini anlatan Yeşiltaş, “2018 yılında Türk Meteorit Çalışma Grubunu oluşturmuştuk. Bu çalışma grubunun etkinlikleri de oluyor. Her altı ayda bir biz toplantılar düzenliyoruz, bu toplantılara akademisyenler ve öğrenciler katılıyor. Beyin fırtınası yaparak daha neler yapabiliriz veya daha önce yapmak istediğimiz şeyler ne durumda onları yapabildik mi diye tartışıyoruz. Aynı zamanda her yıl bir defa çalıştay yapmayı planlıyoruz, Meteorit Araştırmaları Çalıştayı. Bunun birincisini geçtiğimiz aylarda İstanbul Üniversitesi’nde düzenlendi. İkinci çalıştayı neden Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde yapmıyoruz diye soruldu,  biz de neden olmasın dedik. Kesinlikle çok yakın zamanda Meteorit Araştırmaları Çalıştayı’nı bu üniversitede gerçekleştirmeyi düşünüyoruz” diyerek projelerini anlattı.