"Çanakkale’nin deprem riski İstanbul ve diğer kentlerimize...

"Çanakkale'nin deprem riski İstanbul ve diğer kentlerimize göre daha fazladır"

Çanakkale için Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü'nden emekli olan Prof. Dr. Doğan Perinçek, deprem konusunda Çanakkale için dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

17 Aralık 2018 - 12:38 - Güncelleme: 17 Aralık 2018 - 12:44

Çanakkale için Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü'nden emekli olan Prof. Dr. Doğan Perinçek, deprem konusunda Çanakkale için dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

 

Sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Doğan Perinçek, haritalar üzerinde örnek vererek Çanakkale ve çevresinde yıkıcı depremler olabilecceğini belirterek gerekli önlemlerin alınması konusunda yetkililere seslendi.

 

Perinçek açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Yıl 1875, Güzelyalı yakınlarında bir deprem oluyor. 1875 Güzelyalı-Çanakkale Depremi’nin büyüklüğü 6.7 ve 9 şiddetinde. Deprem tetiklemesi sonucu Güzelyalı gerisindeki tepelerde 5 ayrı büyük heyelan ve Erenköy’ün 2,5 Km batısında diğer büyük heyelan meydana geliyor. Burada verdiğim şekillerde sırasıyla 1-Çanakkale dolayında olan 7 ve 7 den büyük depremleri gösteren bir harita, 2- Erenköy yakınlarında 1875 depreminden sonra olan heyelanların google haritası üzerinde yerleri, 3, 4, 5 -Erenköy heyelanlarından örnekler ve 6 Güzelyalı açıklarında deniz tabanında olan bir heyelan gösterilmiştir. Şimdi sözünü ettiğimiz depremi ve sebep olduğu heyelanı biraz daha detaylı inceleyelim; 1876 depreminin varlığını AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı)kayıtlarından öğrendikten sonra Çanakkale’ye bağlı Güzelyalı Köyü dolayındaki eski heyelan döküntüsü ve ayrıca Erenköy kuzeydoğusundaki tarihsel büyük heyelanların izleri ortaya çıkarmaya çalıştım. Bu çok zor olmadı. Bu kapsamda, söz konusu heyelanların oluşum ve gelişim nedenlerini, jeolojik ve jeomorfolojik yöntemlerle analiz ederek, heyelanı oluşturan hazırlayıcı ve tetikleyici etmenleri belirlemeye çalıştım. Sonuçta bulgularımı bir makalede yayınladım.

Otomatik alternatif metin yok.

 

Otomatik alternatif metin yok.

 

(detayı görmek isteyen arkadaşlar bu satırlar sonrasında verdiğim adrese ulaşmalarını öneririm. http://www.jmo.org.tr/resimler/ekler/28eac998b964cf6_ek.pdf?dergi=T%DCRK%DDYE%20JEOLOJ%DD%20B%DCLTEN%DD).

Otomatik alternatif metin yok.

Makalem de 1875 Erenköy-Çanakkale Depremlerinin tetiklediği Erenköy yakınındaki heyelanlarla ilgili veriler sundum. Erenköy-Güzelyalı dolayındaki eski heyelanlar kompleksinin yayılım alanı Çanakkale dolayındaki en büyük heyelan alanlarından bir tanesidir. Tarihsel heyelan alanının büyüklüğü yaklaşık 3.75 km2’dir. 1875 Erenköy Depreminden sonraki yıllarda alanda süregelen aşınma, heyelanın yüzeydeki verilerini kısmen silmiştir. Güzelyalı köyü yakınındaki eski heyelan döküntüsünün çok sayıda tekrarlayan heyelanlarla oluştuğu düşünülmektedir. Birbiri arasında belki de yüzyıllar olan çok sayıda tekrarlanmış olabilecek bu heyelanların bazılarının bölge ve yakın dolayında tarihsel dönemlerde meydana gelmiş depremlerle yer yer tetiklenmiş olması olasıdır. Güzelyalı heyelan döküntüsü yakın geçmişte tekrar hareket etmiştir. Eski heyelan malzemesi Güzelyalı yerleşim alanının kuzeydoğusundaki konutlar için tehlikeli olmuştur ve olmaya devam edecektir. Güzelyalı Köyü’ndeki eski heyelan ilk oluşum yaşı, Erenköy Heyelanından öncedir. Heyelanların oluşumunun başlıca iki nedeni vardır; bunlardan birincisi doğal süreçlere bağlı doğa olayları ikincisi ise insan hatalarından kaynaklanan doğal yapıyı bozan yanlış arazi kullanımıdır. Birbirini de tetikleyen bu iki neden bir araya gelince oluşabilecek heyelanların hem can kaybı hem de ekonomik açıdan korkunç boyutta zararlara yol açtığı görülür. Heyelana neden olan doğal olaylar sırasıyla; 1) su-yağmur, 2) deprem ve 3) volkanik aktivitedir. Bazen bunlardan ikisinin bir arada olması heyelanın boyutunu ve etkisini artırır.

Yamaç eğiminin derecesi, morfoloji, toprak tipi, bölgenin jeolojisi, kaya türleri doğal olayların etkisini de kontrol eder. Başlıca insan hataları ise yerleşim alanındaki plansız ve düzensiz bina sayısı, yanlış arazi kullanımı ve nüfus arttıkça insanların doğal dengeyi bozmasıdır. İnsanların doğal drenaj düzenini bozması, yamaç eğimine müdahale ederek artırması, bitki örtüsünün azaltılması / ormanın yok edilmesi, yamacın topuk kısmından yük alınması, yamacın üst kısmına ilave yük bindirilmesi zeminin taşıma gücünü azaltır ve heyelanları tetikler. Ayrıca aşırı bahçe sulaması ve yeraltı su şebekesi sızan borulardan zemine sızan ek su ilavesi de önemli insan katkısı hatalardan olup heyelana neden olur. Yol, bina ve benzeri yapılaşma sırasında jeolog ve mühendislerin yamaç duraylılığı başta olmak üzere bölgenin jeolojisini, jeomorfolojisini dikkate alarak proje hazırlamaları halinde, hesaba katılmayan sürpriz heyelanlarla karşılaşılaşılmasını önleyecektir. Çanakkale İzmir karayolunun Erenköy yakınında 2013-2014 yıllarında oluşan heyelanların yol güzergahının jeolojik ve yamaç duraylılığı vb. özellikleri dikkate alınmadan yapılmış ve genişletilmiş olması dolayısıyla insan hatasına bağlı nedenler sonucunda oluştuğu görülmüştür. Bu konudaki tüm yayınlarımıza rağmen ilgililer uyarılarımıza kulaklarını kapatmış, milli servetin zarar görmesine neden olmuşlardır.

 

1875 Güzelyalı depreminden alınacak dersler; Çanakkale Boğazının iki yanında heyelan riski olan alanlar bulunmaktadır. Çanakkale’nin deprem riski İstanbul ve diğer kentlerimize göre daha fazladır. Kent merkezimizin kuzeyinde Şarköy, Saroz Körfezi, Bolayır, Gökçeada dolayından geçen Kuzey Anadolu Fayının ana kolu dışında kentimizin güneydoğusunda Erdek, Biga, Çan, Bayramiç dolaylarından geçen bir fay hattı daha vardır. Bu fay üzerinde son 281 yıldır 7 ve 7 den büyük deprem olmamıştır. İstatistiksel olarak 7 dolayındaki depremler 250 yılda bir tekrarlanmaktadır. Dolayısıyla son iki yıldır uyardığım gibi söz konusu alanda her an deprem olabilir. Uyarılarımıza rağmen bu alanda yer alan kasaba ve köylerde depreme karşı gerekli tedbirler alınmamıştır. Kısa vadede köylerde verilecek deprem eğitimi ve çok basit tedbirlerle can ve mal kayıpları önlenebilir. Uzun vadede ise depreme dayanıksız yapıların güçlendirme çalışmaları yapılmalıdır. Bu konularda hiçbir plan ve program yoktur. Sözünü ettiğimiz bu deprem yaratma gücü yüksek iki fay zonu dışında daha güneyde Yenice Edremit Körfezi hattında uzanan diğer bir fay zonuda Çanakkale için yıkıcı etkisi olabilecek depremler yaratabilir.

 

Çanakkale ve Kepez yerleşim yerlerinin önemli bir kısmı alüvyon üzerinde kuruludur. Nehir dolgusu olan bu gevşek malzeme deprem olduğunda onun yıkıcı etkisini artıran bir özelliğe sahiptir. Alüvyon özeliği taşıyan bu zeminlerde uzak durulmalı, yapılaşma bu alanlarda yapılmamalıdır. Yapılırsa da özel bir yapı tekniği kullanılmalıdır. Böyle olunca yapı maliyetleri artmaktadır. Ayrıca alüvyon zeminler tümüyle tarım yapılmaya uygun alanlardır. Bu tip alanlarda yapılaşma olunca hem milli servet olan tarım alanları yok olmakta hem de depreme karşı zayıf zeminlerde bina yapıldığı için depremde yıkılma olasılığı çok artmaktadır. Alüvyondan oluşan zeminlerde depremin şiddeti artmakta, depremin yıkıcı etkisi fazlalaşmaktadır.

 

Çanakkale Boğazının iki yanında yer alan bazı killi kaya düzeyleri heyelan riski içermektedir. Deprem sonrasında da bu tip alanlarda yoğun heyelanlar olmaktadır. Çanakkale kent merkezi ve yakınında bu tip alanlardan uzak durulmalıdır. Son yıllarda Erenköy ve Güzelyalı dolayında olan heyelanlar ve 1875 yılında olan Güzelyalı depremi sonrasında olan heyelanlar killi kaya düzeylerinin başımıza ne dertler açacağını göstermiştir.

 

Biz bilim insanlarının görevi kentimizi yönetenlere gerekli uyarıları yapmaktır. Yazdıklarımız dinlenir ya da her zaman olduğu gibi kulak ardı edilirse, olacaklardan yöneticiler sorumlu olacaktır.”

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
ÇTSO yönetiminden Başkan Erkek’e hayırlı olsun ziyareti
ÇTSO yönetiminden Başkan Erkek’e hayırlı olsun ziyareti
Avustralya ve Yeni Zelanda heyetlerinden Vali Aktaş’a ziyaret
Avustralya ve Yeni Zelanda heyetlerinden Vali Aktaş’a ziyaret