31 Mart yerel seçimlerinde Çanakkale Belediye Başkanı olabilmek için yarışacak CHP’li mevcut başkan Ülgür Gökhan ile Cumhur İttifakı’nın Ak Partili Adayı Ayhan Gider, Çanakkale Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ÇASİAD) tarafından organize edilen ‘Seçime Doğru’ programında bir araya geldi.
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO) İçdaş Toplantı Salonu’nda gerçekleşen, ‘Seçime Doğru’ programına, Ak Parti İl Başkanı Gültekin Yıldız, CHP İl Başkanı İsmet Güneşhan, ÇASİAD Başkanı Semih Başaran, ÇTSO Başkanı Selçuk Semizoğlu, MHP İl Başkan Yardımcısı Mustafa Kutlu, AK Parti ve CHP’li teşkilat yöneticileri ile meclis üyesi adaylarının yanı sıra ÇASİAD üyeleri izleyici olarak katıldı.
ÇASİAD Başkanı Semih Başaran yaptığı açılış konuşmasında, “Amacımız değerli adayların projelerini, fikirlerini ve çözüm önerilerini kamuoyu önünde paylaşmalarına aracı olmak. 27 yıldır ilkelerinden ve misyonundan taviz vermeyen ÇASİAD’ın bugün ve gelecekte yine ortak paydası Çanakkale olup, hiçbir siyasi parti ve farklı oluşumların arka bahçesi olmadan doğru yolda ilerleyecektir. Bu sebeple ÇASİAD iyi dönemlerde değil, her dönem Çanakkale iş dünyasının birleştirici ve istihdam sağlayan gücü olacaktır. Çanakkale’mizi marka şehri değil, markalar şehri yapmamız lazım. Biz ÇASİAD ailesi olarak bu amaç doğrultusunda Çanakkale menfaatine her çalışmanın en büyük savunucusu olacağız. Adaylarımıza ve Çanakkale’mize seçimlerin hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Moderatörlüğünü ÇASİAD’ın eski başkanlarından Hüseyin Yalman’ın yaptığı programda, kentteki yerel televizyon kanallarından canlı olarak yayınlanan programda Belediye Başkan Adayları CHP’li Ülgür Gökhan ve Ak Partili Ayhan Gider, ilk olarak kendilerini tanıttıktan sonra projelerini anlatarak, kendilerine yöneltilen soruları cevapladı. İlk alarak söz alan Ülgür Gökhan, iki adayın seçmen karşısında televizyon programında bir arada projelerini anlatması ve sorulara cevap vermesinin son yıllarda özlenen bir tablo olduğunu belirterek, “Sadece bizde değil, Türkiye’de genelde artık bunlar pek olmuyor. Halbuki demokrasinin gereği, adayların bir arada halkın karşısında projelerini anlatması ve gelen soruları cevaplandırması, yani katılımcılığı sağlamamız güzel bir şey. ÇASİAD bunu sağladı, Sayın Gider’e de teşekkür ediyorum, beraber olmayı kabul etti” dedi. Ak Parti’nin Adayı Ayhan Gider ise Çanakkale’de Tarım İl Müdürlüğü ve İl Özel İdaresi Genel sekreterliği görevlerinde bulunduğu dönemde Ülgür Gökhan birlikte çalıştıklarını ifade ederek, “İkimizde 15 yıldır halkın önündeyiz. 15 senelik bir geçmişimiz var Çanakkale halkının önünde yaşadığımız” birbirlerini iyi tanıdıklarını söyledi.
Programın moderatörü Yalman, inşaatı 1915 Çanakkale Köprüsü’nün seçim sonrası göreve gelecek belediye başkanının döneminde açılacağını hatırlatarak her iki adaya da bu durumun nüfus artış hızı ile birlikte beklenen büyüme ve Çanakkale’nin nasıl bir göç alacağını, bu göçün nasıl etkisi olacağını ve bununla ilgili imar alanları, yaşam ve yeşil alanlarına yönelik planlarını sordu.
ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ ve GÖÇ OLASILIĞI
Geçen dönemden bu yana bu hazırlığı yaptıklarını ifade eden Gökhan, “Köprü yapıldıktan sonra ben bir hücum olacağını beklemiyorum. Köprü adı geçince 1 liralık tarlalar 10 lira oldu ama hiçbir plan yok. Bir yerleşim planı yok ama hep hayal; ‘köprü gelecek her taraf apartman dolacak, benim arazim çok katlı apartman haline gelecek ve buradan para kazanacağım’ düşüncesiyle insanlar değerlendirdi tarım alanlarını. Biz burada şunu ön gördük; kentin birbirine eklenerek gitmesi uygun değil. Kent, mevcut sınırlarını mücavir alanıyla beraber planlayıp, oradaki tarımsal alanları, orman alanlarını, mera alanlarını koruyarak, onlardan sonra yine verimsiz alanlarda uydu kentler marifetiyle kentin büyümesini öngördük. Yani illa Çanakkale, Esneler’de, Karacaören’de bitti devam etsin düşüncesi değil. Daha Karacaören’in altında orman alanı var. Tarım, mera ve orman alanlarımız korunmalı. Lapseki’ye kadar bir planlama yapılması lazım, bir yerleşim planlaması. Tabi bu sadece belediyenin yapacağı bir iş değil. Devlete birlikte bir planlamayla yapılması gerekir. Prensibimiz, mevcut alanların korunarak farklı noktalarda yerleşim alanlarının planlanması. Köprüyü önemsiyoruz, sahipleniyoruz. Köprüye karşı bir şeyimiz yok, yeri de doğrudur. Ancak bunun getireceği sonuçları bir ortak akılla planlamamız lazım. Biz mücavirimizle ilgili zaten çalışmalarımızı yaptık” dedi.
Çanakkale Boğaz Köprüsünü çok önemsediğini ve en doğru yere yapıldığını ifade eden Ayhan Gider ise şu ifadeleri kulandı; “Boğaz Köprüsünün, Çanakkale nüfusunu çok olumsuz etkilemeyeceğini düşünüyorum. Burada ağır sanayi öngörmüyoruz. Bu nedenle köprü yapılınca öyle aman aman bir göç olmaz. Çan-Yenice hattına depolar antrepolar yapılabilir. Buralardaki yatırımlarda çalışacak olan beyaz ve mavi yakalı çalışanlar Çanakkale’de oturmayı tercih edebilir. Eğer bir göç alacaksa, bunun nitelikli iş gücü olarak belirtebileceğimiz bir göç olmasını bekliyorum. O anlamda da Çanakkale Belediyesi olarak nüfus projeksiyonlarına göre, nüfus artış beklentilerine göre uydu şehirleri planlanıp acilen yapılmalıdır. Sadece 1/100.000’lik bazında değil, uygulama imar planları da çıkarılmalıdır. Planlama baştan yapılırsa sonradan sıkıntı çekilmez. Bunun dışındaki her faaliyet, daha sonra telafisi mümkün olmayan şeyleri gün yüzüne çıkarabilir. Gerek Kepez’deki yüksek katların, gerek mezarlık ve cezaevine kadar uzanan yüksek katların 2019 yılında olmaması gereken yerler olduğunu düşünüyorum. Bundan sonrası için buna asla izin verilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Bu anlamda da kentsel sit alanları arttırılması gerekli, özellikle Çanakkale’nin eski yerleşim yerlerinde. Parsel bazında imar ve kentsel dönüşümün asla söz konusu olmaması gerektiğini düşünüyorum.”
Gider’in ardından söz alan Gökhan, cezaevi karısında yerleşim alanı ve yeşil alanı ile ilgili; “Cezaevinin karşısında 1990 yılında, Bulgaristan’dan gelen göçmenler için yer istenmiş ve uzmanlar orada yer aramış. Hazine yerleri. Bir planlaması var. Güzel bir planlama yapılmış. Daha sonra bu alan uçuş konisinin içerisinde kalmış. Hak kayıplarından dolayı spor alanları oluşmuş ve sonrasında oraya bir emsal verilmiş. Sadece orada vardır o. Dolayısıyla buranın o şartlarda bir gereksinimi olmuş. Orası bir istisna. Spor alanı sonra resmi kurum alanına çevrilmiş. Kıyıda rekreasyon alanı ayrılmış ama yeterli değil. Şimdi 50 dönüm yeşil alan planlaması yapıldı orası için” dedi.
Bunun üzerine mezarlık karşısındaki yeni yerleşim alanındaki yapılaşma konusunda konuşan Ayhan Gider de, “30 bin kişinin yaşayacağı bir yerde alandaki belediyeye ait tek yeşil alanı, oradaki çocukların oynayacağı bir park olarak bırakamaz mıyız? Orada kamunun yada belediyenin bir alanı varsa, bunlar kiraya verilmek yerine yeşil alan olarak değerlendirilmeli ve oradaki insanların kullanabileceği alan olarak tahsis edilmelidir. Ama orası özel bir eğitim kurumuna kiraya verildi. O mahalledeki çocukların oynayacağı alan olmasa da olur dediniz” ifadelerini kullandı.
SARIÇAY YATAĞININ DAHA VERİMLİ KULLANILMASI
Moderatör Yalman daha sonra adaylara kenti ikiye bölerek Çanakkale Boğazı’na dökülen Sarıçay ve çevresiyle ilgili projelerini sordu. Sarıçay ve temizlenmesi konusunda Gökhan, “Yıllardan beri hazırlığımız, projemiz var. 2014 yılında taşkın koruma amaçlı projenin DSİ planına alınmasını teklif ettik ama maalesef alınmadı. Havza koruma planımız var. O Sarıçay’ın kaynağı ile ilgili. Sarıçay Havza Koruma Planı, barajımızın esenliği ile ilgili bir plan. Havza anlamındaki su yönetimi çok önemli. Bir yeşil kuşak projemiz vardı. Bir Sarıçay Kuşaklaması vardı. Önce Sarıçay taşkın amaçlı koruması var. O elbette DSİ yapacak, bizim uzmanlık alanımız içerisinde değil. Dış kısımları, sahili, peyzajı biz yapacağız. Burada çok önemli bir nokta var Bu da Sarıçay’ın yukarıdan gelen kaynağının korunması. Devlet Su İşleri ile birlikte korumasını üstlenmek istiyoruz. Sarıçay’ın esas bizi ilgilendiren bölümünde iyileştirme çalışması yapılırsa biz onunla ilgili üzerimize düşeni yapacağız. Dere ıslahları DSİ’deki mali sebeplerle hızlı ilerleyemiyor. Çanakkale’nin mevcut içme suyu artıma tesisinin iyileştirilmesi gerekiyordu. İhale oldu, yeri teslim istediler. Atölyeleri yıktık, teslim ettik. Vatandaş konteynerleri koydu. İnşaat yok. Sıfır ödenekli ihale yapmışlar. Sora ihale iptal oldu. Şu anda ihale yok. DSİ topu devamlı belediyeye atma niyetinde ” dedi.
Sarıçay hakkında Gider ise, “Sarıçay, yukarıda toprak tutucu bentler yapıldıktan sonra bir kere ıslah edilmeli. Bu sayede her sene ıslah gerekmez. Önüne de iki tane mendirek bu işi çözecektir. Bunu biz DSİ ile birlikte yapacağız. DSİ büyük bir kurumdur. Sayın başkanın az önce söylediği gibi o bölgede ihale yapılmış, yer teslimi yapılmış, yer teslimi yapıldıktan sonra belediye orada alan daraltması yapıyor” diyerek Ülgür Gökhan’a ‘Var mı başkanım öyle bir şey?’ diye sordu. Gökhan’ın ‘Hayır’ yanıtı üzerine Gider şöyle devam etti; “Şimdi sizi bilgilendiren arkadaşlar yanlış bilgilendiriyorlar. Ben hemen o belgeleri getirtebilirim. Şimdi diyor ki belediye, ‘ben burada yol genişleteceğim, burada alan daralacak. Yeşil alan olarak planlanan yeri yapmayıverelim.’ Yer müteahhitte teslim edilmiş. Diyor ki DSİ, ‘Ben ihaleyi hangi şartlarla yapmışsam bununla müteahhitten iş isterim.’ Maçın ortasında kural değişmez. Fakat belediye yeşil alandan kısılmasını istiyor” diye konuştu. Başkan Gökhan’da böyle bir şeyin olmadığını söyledi.
KÜÇÜK SANAYİ SİTESİNİN TAŞINMASI
Adaylara daha sonra Küçük Sanayi Sitesine ilişkin görüşleri soruldu. Gökhan, “Küçük Sanayi Sitesi artık bir sakız haline geldi. Mevcut iktidar bunu çözmemekte direniyor. Nereye yapılacağı belli. Mera alanı var, alanın vasfını kaybettiği söyleniyor. Belediye sınırının dışında bu. Elbette ki Küçük Sanayi Sitesi bir şekilde taşınmalı. Çünkü tıkandı mevcut haliyle. Artı, iki tane küçük sanayi alanı var. İnsanların artık ihtiyacı var, yer lazım, alan iyileştirmesi lazım. Dolayısıyla şehrin dışına gitmesi lazım. Hatta bu konuda yasal teşviklerde var. Orada konut için gerekli olan yeşil alanı oluşturduk. Küçük Sanayi taşınırsa onlara bu hakkı vermiş olduk ama Küçük Sanayi bir türlü işini çözemedi. Sonuç itibariyle sorunun çözülmesi lazım. Küçük Sanayi’nin bir an önce yerinin bulunması ve yapılması gerekir. ÇTSO anlaşmış durumda, OSB’de anlaşır diye düşünüyorum ama bir an önce çözülmesi lazım. Çünkü kent sıkıştı, o alanların dönüşümünü yapmamız lazım” diye konuştu.
Gider ise; “Küçük Sanayi Sitesi artık ihtiyaca cevap veremeyecek sıkışıklığa gelmiş bir yer. Yeni bir yer bulunup taşınmalı. Bahsedilen yer için son aldığım bilgiye göre mera vasfının değiştirileceği ve buranın Küçük Sanayi Sitesi alanı olarak tahsil edileceğiz yönünde. Fakat burada çok önemli bir şey var. Yeni kurulacak kooperatif oradaki mülk sahiplerinin değil, orada iş yapan esnafın kooperatifi olmak zorundadır. Çünkü birilerine rant kazandırmak için değil, birilerine iş yeri açmak için yeni sanayi sitesi kurulmalı” dedi.
KENT ULAŞIMI ve OTOPARK
Programda kentin en büyük sorunlarından biri olarak görülen ulaşım ve otopark konularına ilişkin de adayların proje ve planları soruldu. Çanakkale’nin en önemli probleminin trafik ve otopark sorunu olduğunu söyleyen Gider, “Bakın Çanakkale’de çok ciddi bir otopark problemi var. Bu, trafiği de olumsuz etkiliyor. Bakıyoruz, hala yapılmış bir otopark yok. Biz, burada yapacaklarımızı anlatıyoruz. Ama ortada 16 senedir çözülmeyen sorunlar var. Ben, bütün projelerime tarih veriyorum. 16 sene beklemeye gerek yok. Göreve geldiğimizin ilk senesinde, bütün mahallelere yayılmış halde 5000 araçlık katlı otopark yapacağız. Vatandaşa aracını bırakabileceği bir yer gösterirseniz, kimse o kadar para verip satın aldığı aracını yol kenarında bırakmayı istemez. Şu anda yollar yüzde 50 kapasiteyle kullanılıyor. Bası bölgelerde yolların sadece yüzde 30’undan faydalanılabiliyor. Barbaros mahallesinin ara sokaklarında, yüzde yüz kapalı yollar var. Allah göstermesin, bir yangın çıksa, itfaiyenin giremeyeceği yollar var. Bunlar çok önemli ve çok acil çözülmesi gereken sorunlar. Ben, otopark sorununu 1 yıl içerisinde çözeceğimi söylüyorum. Bütün projelerimizi de ilk 3 yıl içerisinde bitiririz. Ben, iş yapan adamım. Ben ‘evrak gitti evrak geldi’ işlerini sevmem. O memurların işi, benimle çalışanlar bilirler. Bana bir işle ilgili 40 dosya da getirseniz, ‘İş bitti’ lafından daha fazla önemi yok. İş bitmemişse, o evrak gelmiş, bu evrak gitmiş ne önemi var? Benim tarzım bu değil. Benim tarzım, ben bir iş yapılacaksa o işi yapar geçerim. Evrakla uğraşmak memurların sevdiği bir iş. Ben iş yapmayı seviyorum” diye konuştu.
Başkan Gökhan ise “Ulaşım sorunu sadece paklanmalardan kaynaklanmıyor. En önemli konu arabalı vapurun şehir içine inmesi. O güzergahtan itibaren sıkışıklık başlıyor. Kordonu da İnönü Caddesi’ni de her tarafı etkiliyor. Ben Demircioğlu’nda otopark yapılsa da, park yapılmayacağını sanmıyorum. İlla o dükkanın önünde birileri duracak, insanımız böyle bir yapıya sahip. Sonuç itibariyle İl Trafik Komisyonundan geçmiş, onaylanmış trafik güzergah projemiz hazır. Atatürk ve İnönü Caddesi tek yön hale gelecek. Proje trafik komisyonundan geçti. Artı kavşak projelerimiz var. Bu projelerin hepsi hazır vaziyette, seçimlerden sonra hızlı bir biçimde hayata geçecektir. Çanakkale’de otopark sorunu var, araç sayısı fazla. Belediye İş Merkezi’nin altında, Cennet Otopark’ın alanında vardı, maalesef şimdilik inşaat dolayısıyla durdu. Belediye binasının altında otopark alanımız var. Onun dışında farklı noktalarda asansörlü otopark çözümlerimiz var. Barbaros ve Cevatpaşa dahil, asansörlü otopark süreçlerini hemen başlatacağız. Sekiz bölgede akıllı kavşak uygulamamız olacak” dedi.
Her iki aday ayrıca programa katılan ÇASİAD üyeleri ile televizyondaki canlı yayını izleyen kent sakinlerinin sosyal medya üzerinden sorduğu soruları da yanıtladı.
YORUMLAR