Çanakkale Belediye Başkan Aday Adayı Karakaş projelerini anlattı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Çanakkale Belediye Başkan Aday Adayı Op. Dr. Celal Karakaş, ulaşım ve otopark gibi Çanakkale'nin önde gelen sorunları ile ilgili projelerini anlatırken, Çanakkale'nin kültür, kongre ve turizm kenti olmasının gerektiğini söyledi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Çanakkale Belediye Başkan Aday Adayı Op. Dr. Celal Karakaş, ulaşım ve otopark gibi Çanakkale’nin önde gelen sorunları ile ilgili projelerini anlatırken, Çanakkale’nin kültür, kongre ve turizm kenti olmasının gerektiğini söyledi.

 

CHP Belediye Başkan Aday Adayı Op. Dr. Celal Karakaş, Çanakkale belediye başkanlığı aday adaylığı sürecini değerlendirmek ve Çanakkale için gerçekleştirmek istediği projeleri paylaşmak için bir basın toplantısı düzenlediğini ifade ederek, konuşmasına kendisini tanıtarak başladı. CHP’nin seçim sürecini önseçimlerle beraber erkenden başlattığını söyleyen Karakaş, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun yerel yönetimlere ve halkın sorunlarını doğru tespit etmeye önem verdiği için bu seçim sürecini başlattığını söyledi. Karakaş bunu son derece önemli olduğunu söyleyerek, “Çanakkale hepimizin bildiği gibi Türkiye’nin en özel şehirlerinden biri. Coğrafya açısından Asya kıtasında ama hemen karşımızda Çanakkale’nin il sınırlarının içerisinde Avrupa’nın bir parçası yer alıyor. Yanımızda Çanakkale Boğazı var şehrimizin içinden yaklaşık 5 km uzunluğunda bir Sarıçay geçmekte. Arkamızda Kazdağları var. Tarihi açısından sınırsız zenginliğe sahibiz. Bir tarih kültür ve doğa şehriyiz. Bu açıdan baktığımız zaman böyle bir şehri yönetmek çok da kolay bir şey değil. Yönetmenin birinci yolu öncelikle sorunlarımızı çözmek sonra kentimize bir kimlik kazandırmaktan geçiyor” ifadelerini kullanarak konuşmasının devamında Çanakkale’nin sorunları ve bu sorunların çözümleri üzerinde durdu.

 

 

“BODRUM OTOPARK ŞEHRİN HER TARAFINDA YAPILABİLİR”

Karakaş, Çanakkale’nin en önemli iki sorununun otopark ve ulaşım olduğunun altını çizerek, bu sorunlar ile ilgili projelerini anlattı. İlk önce otopark sorununu ele alan Karakaş, konuyla ilgili çözümünü şu şekilde anlattı: “Otopark sorunu eğer yeterli bütçe ve öncelik vermemiz durumunda en kolay çözülebilecek olan sorundur. Bütün jeoloji mühendislerinin söylediği gibi -1 yani bir kat bodrum otopark, şehrin her tarafında yapılabilir. -2, -3 biraz daha zorlamakla beraber bu da yapılabilir. Buradan şunu çıkarıyoruz. Cumhuriyet Meydanının altı, eski Carrefour kullandığı binanın altı, 20 dönümlük Pazar yerinin altı -1, Avcılar Kulübünün yanında bildiğimiz Belediye Sendika Çalışanları Binasının olduğu arazinin altı ilk akla gelen -1, -2 kotunda otopark yapılabilecek alanlar. Bunları yaptığımız takdirde otopark sorunu hızla çözülebiliriz. Buna şiddetle ihtiyacımız var çünkü Çanakkale’de kayıtlı 40 bin araç var. Ama hepinizin bildiği gibi 4 bin araçlık otopark bile yok. Bunu böyle çözebileceğimize inanıyorum sadece bunlarla değil arkasından gelecek olan başka otopark projeleri ile de çözülebilir. Burada kritik olan şudur;  bu otoparkları çok düşük ücretler karşısında Çanakkale belediyesi işletmeli ve 0-3 saati de ücretsiz kılmalı. Bu da şu için önemli 3 saatlik bir süre alışveriş yapmak için yeterli bir süredir. Ücret ödemeden insanlar buraya araçlarını bırakırlar ve AVM’ye karşı otopark eksikliğinden dolayı dezavantajlı olan Çanakkale esnafına da bir şekilde nefes aldırmış oluruz. Arabasını bu saydığım otoparklardaki birine bırakan bir insan 3 saat içinde yapılacak işlerinin tamamını yapar. Yapamadığı takdirde de çok cüzi bir ücretle de 4-5 saate çıkarabilir. Bunu böyle çözebileceğimize inanıyorum. Bunun için bütçe var kaynak var kaldı ki bunlarda bir taraftan kendi gelirini yaratacak projelerdir.”

 

 

“TRAMVAY YOLUNA ÇEVİRMEMİZ LAZIM”

İkinci sorun olarak ise ulaşımı masaya yatıran Karakaş, bu konuyla ilgili çözümünün en kritik noktasının deniz yolunu kullanılması gerektiğini söyledi. Deniz yolunun yanı sıra Sarıçay’ın da ulaşımda aktif rol oynayabileceğini söyleyen Karakaş, çözümünü şu cümlelerle ifade etti: “Ulaşımın birkaç ayağı var. Birincisi hızla toplu ulaşıma yaygınlaştırmamız lazım. O da şöyle biliyorsunuz trafik yoğunluğu günün her saatinde çok yoğun odluğu bir hat var; Atatürk caddesi. Anafartalar kampüsü ile üniversitemizin tıp fakültesi arası mesafe her saat dolu. Bu yolun bir şeridi zaten otopark olarak kullanılıyor. Tek şeritten taksiler otomobiller, otobüsler her şey buradan gidiyor. Bu tabi ciddi bir tıkanıklık yaratıyor. Bunu da şöyle çözebiliriz. İlk etapta tercihli otobüs yoluyla, hızla hiç bir maliyeti olmaksızın tek şeridi ortadan kaldırıp burayı tercihli otobüs yolu yapmalıyız. Daha sonrada bunu hem projelendirip bir tramvay yoluna çevirmemiz lazım. Çünkü burası ana omurga. Beraberinde Truva caddesini de dahil edip, şehir merkezinde birkaç ücretsiz küçük ringler yaratarak Cumhuriyet Meydanı etrafında bu herkesin bu ana alanı kullanmasını sallamamız lazım. Hem otomobiller daha rahat kentimize gelebilecek hem de isteyen arabalarını kent dışındaki otoparklara bırakarak, şehir merkezine toplu taşıma ile gelebilecekler. Bu otomobillerden daha hızlı gelmesi demektir. Bugün biliyorsunuz, Kepez’e gitmek İskele Meydanından, en az yarım saat bazen 45 dakika.”

 

 

“DENİZ ULAŞIMI EN UCUZ YATIRIM”

“Kara ulaşımını bu şekilde çözdükten sonra bunu esenlere Kepez’e, Dardanos’a, Güzelyalı’ya kadar da yine ana hat boyunca başlangıçta uzatmalıyız ve tabi ki otogar tarafına da aynı hattı uzatmamız gerekir. Peki, denizimizi kullanıyor muyuz? Maalesef kullanmıyoruz. Aslında deniz ulaşımı en ucuz ve en kolay yapılabilecek yatırım. İskele yapmanız karşılında bir tekne kiralama veya alarak ulaşım yapmamız mümkün. İskelemiz var bizim ilk etapta tıp fakültesinin karşısında bir iskeleye Çanakkale Cumhuriyet Meydanından, Tıp Fakültesine ciddi bir hareket var üniversite kavşağına doğru. Bir deniz işletmeciliği ile beraber normal bir deniz otobüsü tekne gemi herhangi bir deniz ulaşımı sağlayacak toplu taşıma ile beraber insanları buradan 20 dakikalık bir sürede tıp fakültesine kadar taşımamız mümkün. Bu başarılı olacaktır beraberinde Kepez’e, Dardanos’a ve Güzelyalı da uzatmak bir sonraki aşamada ele alınması gereken konudur. “

 

 

“ULAŞIMI ÇÖZERSEK HER ŞEYİ ÇÖZERİZ”

“Bu yeter mi, yetmez. Şehrimizde acilden yapılması gereken iki tane araç köprüsü alanı vardır. Bunlardan biri belediye binamızın karşısında Barbaros’u ve İsmetpaşa’yı bağlayan bir köprü. Diğeri de itfaiyenin karşısından havaalanına doğru bağlantı sağlayacak araç köprüsü. Bunların içinde tramvay da olacak şekilde planlanmalı. Yeter mi, bu da yetmez. Sarıçay’ın iki tarafındaki bütün sokakları birbirine bağlayacak şekilde en az 10 tane yaya köprüsü yapmamız lazım. Yani karşıdan karşıya geçmeyi en kısa yoldan ve en güzel şekilde çözmemiz lazım. Bunları yaptığımız takdirde iki taraflı araç trafiğini de çözmüş olacağız. Bu da yetmez. Bakın son yıllarda yerleşim şehir eski mezarlığına doğru kaymaya başladı.  Bu ne demektir oradaki insanların da şehre gelmesi problem olacaktır vardır ve şuanda biliyorsunuz cezaevinin önünde ciddi bir trafik yoğunluğu vardır. Şehre girmek zorlaşıyor. Ben de diyorum ki Sarıçay’ın denizden başlayıp çevre yoluna olan mesafesi 5 kilometre. Bunun Truva Köprüsüne olan alan 2 km ve burası ıslah edilmiş vaziyette. Bu dere yatağını ıslah etmek Devlet Su İşlerinin görevi. Onlarla beraber çalışarak bu hatta biraz daha uzatıp Sarıçay’ın üzerinde de bir nehir taşımacılığı planlamak son derece pratik ve çok ekonomik. Bir de toplu taşımacılığa zenginlik katacaktır. Bunun haricinde gerçekten çağdaş bir bisiklet yolunu yaparak bir şekilde bisikleti kullanımı teşvik etmek kent içi ulaşıma hayli destek verecektir. Yaya köprülerinin yapımına da öncelikle Devlet Su İşlerinin olduğu yerden başlamamız lazım. Oradan Barbaros’u kuzeye doğru bağlamamız daha sonra aynı yaya köprülerini Truva caddesine kadar şuanda yerleşim yerleri oraya kadar bitiriyor, oraya kadar taşımamız gerekmektedir. Ulaşımı çözersek her şeyi çözeriz iddiasındayım.

 

 

“SARIÇAY ÖKSÜZ EVLAT DURUMUNDA”

“Burada Sarıçay üzerinden ulaşımdan bahsetmişken; Sarıçay ile ilgili birkaç bir şey daha söylemek istiyorum. Sarıçay, hepimizin imrenerek baktığı, gittiği Eskişehir’in meşhur Porsuk Çayından daha geniş bir debiye ve yatağa sahip ve daha uzun bir çay ama maalesef bir boğaz kenti, Çanakkale gibi deniz kıyısında bir kentte olmanın dezavantajını yaşıyor. Şuanda öksüz evlat durumunda. Geceleri karanlık ve etrafında hiçbir yaşam alanı yok. Sarıçay’ı şöyle yapmamız lazım, hem ulaşımda kullanmamız lazım hem de Sarıçay’ın her iki tarafında da turizm bölgesi kabul etmemiz lazım. Etrafında sosyal yaşam alanları,  kafeler, spor alanları yaparsak Çanakkale şuanda kullandığımız hem eski hem yeni kordondan daha büyük bir yaşam alanına kavuşmuş olur. Bu da şehrimize büyük bir yaşam alanı sağlayacak demektir. Bu iki büyük sorunu çözdükten sonra inanıyorum ki diğer sorunlar kendiliğinden çözülmeye başlayacaktır.  Çünkü bunlar bütçe gerektiren konular.

 

 

“HER MAHALLEYE BELEDİYE ŞUBESİ AÇMAMIZ LAZIM”

“Bunlar çözüldükten sonra işimiz bitiriyor mu, hayır” diyen Karakaş, “Çanakkale sahip olduğu değerlerle beraber bir turizm kenti, kongre kenti ve kültür kenti olmalıdır. Bu çok önemli. Bakın Çanakkale ciddi anlamda göç alıyor ama aldığı göç 40-50 yaş arası göç alıyor. Çanakkale’yi bilen seven hayatta neyin doğru neyin yanlış odluğunu anlamış insanlar Çanakkale’ye gelmeye başlıyor. Şuanda Türkiye’nin en yaşlı 3 şehrinden biri Çanakkale. Sinop, Balıkesir ve Çanakkale. İlk üç şehir kendi arasında değişiyor. Bu neyin göstergesidir. Daha demin söylediğim gibi i belli bir yaştan sonra nerede mutlu olabileceklerin araştırıyorlar ve bu kentleri seçmeye başlıyorlar. Yoksa insan ömrünün uzun olması ile hiç alakası yok. Ama özel bir şehir burası. Bir özelliği de üniversite kenti. 50 bin üniversite öğrencimiz var. Kadınlarımız, çocuklarımız, yaşlılarımız, 50 bin üniversitesi öğrencisi var. Öyle bir sosyolojik planlama yapmalıyız ki yaşam kenti olmalı. İnsanların caddelerde, parklarda, bahçelerde kendilerini evlerindeki kadar huzurlu mutlu bir ortam yaratmalıyız. İnsanlar evlerinden çıkarıp birbiri ile kaynaştırmamız lazım. Çanakkale bunlarına hepsini hak ediyor” diyerek sözlerine şu şekilde devam etti: “Peki, nasıl kongre ve turizm şehri olacağız? Bunun için elimizde kullanılmamış bir imkan var. O imkanı anlatmadan önce siz e şunu söylemek istiyorum. Çanakkale Belediyesi olarak bütün mahallelerde aynı birer banka şubesi gibi 200-300 metrekarelik birer şube açmamız lazım. Bu şubelerde her türlü ödemenin yapıldığı, sadece su değil, emlak vergilerinin, para cezalarının, hepsinin yapıldığı, kültür aktivitelerin yapıldığı şikâyetlerin alındığı, sorunların çözüldüğü, inşaat ruhsatı dahil her türlü ıslak imzalı evrakların alındığı bir kurye vasıtasıyla ana merkeze taşındığı şubeler yaratmamız lazım.”

 

 

“BELEDİYE SARAYINA İHTİYACIMIZ KALMAMIŞ DEMEKTİR”

Karakaş, büyük bir belediye binasına ihtiyacın olmadığını belirterek inşası devam eden Yeni Belediye Binasının bütçesinin şuanda çok fazla olduğunu söyledi. Alternatif olarak sunduğu ‘her mahalleye belediye şubesi’ fikrinin neden önemli olduğunu şu sözleri ile anlattı: “Bu neden önemli ve neden turizmle bağlantılı. Birincisi, hizmeti halkın ayağına götürmüş olacağız ve insanları ana merkeze kadar getirtmek zorunda kalmayacağız. İkincisi şu demektir, bizim büyük hantal bir belediye sarayına belediye binasına ihtiyacımız kalmamış demektir; şuanda inşaatı devam eden güzel bir proje ama maliyeti çok fazla. Çanakkale Belediyesinin bütçesinin yüzde 25’ini içeren bir inşaat devam ediyor. 3 sene önce ihale edildiği zaman Çanakkale’nin bütçesi 200 milyon liraydı, ihale bedeli de 47 milyon artı KDV’ydi. Şimdi bu yapılabilir mi yapılır ama bugün değil. Bu şartlarda böyle bir saraya ihtiyacımız yok. Adına ister saray deyin ister hizmet binası deyin ama bütçemizin yüzde 25’ini alan bir binaya ihtiyacımız yok. İşte bu alana Çanakkale’nin olmayan kongre merkezi olarak kullanmamız lazım. Hiçbir kaynak olmadan, müteahhit bitirip, anahtarı bize teslim ettiği gün içinde zaten biliyorsunuz 800 kişilik bir salon var.  Tavan yükseklikleri 100-200 kişilik başka toplantı salonları da bir iç mimar düzenlemesiyle orayı bir kongre merkezi yapmalıyız. Yeter mi yetmez ama altına otopark yapmaktan bahsettiğimiz eski Carrefour alanı üstünü de toplantı salonu olarak planlayabiliriz, bölünebilir. 2 bin kişilik bir salon çok rahatlıkla çıkar. 500 kişilik salonlar çıkar. Burada kongre turizmi olursa, Çanakkale’ye gelen insanların bu kongrede kent merkezinde olduğu için Çanakkale otel, restoran, taksi, Aynalı Çarşı, esnaf herkese hitap edecek ekonomik döngü de sağlanacaktır. Aynı zamanda Çanakkale halkının da kullanımı için son derece uygun olacaktır. Bunların içine burada veya başka yerde bir tiyatro ve opera salonu eklememiz Çanakkale’yi kültür başkenti yapma konusunda olmazsa olmamızdır. Aynı zamanda turizm kenti olacağımız için böyle e bir hayalle yola çıktığımız için bunlar olmalı.”

 

 

“ÇANAKKALE HALKINA KAZANDIRMALIYIZ”

Karakaş, şehir merkezinin yaz mevsiminde turizm açısından değerlendirilmesi gerektiğini söyleyerek, “Çanakkale’de konaklama bildiğiniz gibi bir buçuk gece. Neden? Çünkü yazın insanlarımız yaz turizmi için kalmıyorlar. Bunun nedeni çok basit. Kent merkezinde denize girebilecek alanlarımız son derece sınırlı. Israrla, gerekirse hukuksal yollara başvurarak Çanakkale halkına ait olan,  ben de bu konuda belediye meclisine teklifte bulundum karar aldım ama hep yazışmalarla çözemiyoruz, hukuka başvurarak askeri hastaneye kadar olan alanı Çanakkale halkına kazandırmamız. Oraya gündüz plaj gece de sosyal aktive alanları olarak kullanmamız çok önemli. Barbaros sahilinin tamamı temizleyerek ve daha az inşaat yapılmasını sağlayarak Kepez sınırına kadar kent merkezinde gündüz denize girilebilen alanlar yürüyüş alanları yaratmak zorundayız. Bu bize yaz ve kış turizmi açısından son derece ciddi fırsatlar sağlayacaktır. Hepimizin bildiği gibi Çanakkale spor açısından son derece zengin. Doğa sporları, yüzme, sörf, yelken, motor sporları,  yürüyüş bunların hepsi amatör sporların destekleriyle beraber Çanakkale’nin aynı zamanda spor, turizm ve kongre kenti olarak planlayabiliriz. Böyle başlarsak arkasının geleceğine inanıyorum” dedi.

 

 

“ÇAĞDAŞ BİR BARINAĞA VE HAYVAN OTELİNE İHTİYAÇ VAR”

“Başka önceliklerimiz de var” diyen Karakaş,”Sokak hayvanları için çağdaş standartlarda barınak ve otele ihtiyacımız var. Hayvanseverlerin hepsi tatile giderken sevdiği hayvanlarını bırakacak bir yer bulamıyorlar veya şehrimize turizm amacıyla gelen misafirlerimiz ‘hayvanımı nereye bırakacağım’ endişesi için de geliyorlar. Çoğu zaman da gelmeme sebeplerinden biri bu oluyor. Son derece düşün bütçeyle yapılabilecektir hayvan barınağı ve oteli önceliklerimizdendir. Yaşlılardan da bahsetmek gerekir. Altın Yıllar Yaşam Merkezimiz var. Ama yetmiyor. Daha büyük ve daha donanımlısını, konaklamalı bir şekilde yapabiliri. Konaklama çok önemli ve bizim daha büyüğünü yapmamız lazım. Hem ihtiyaçları karşılayacak, hem de evinde yaşlısına bakan insanlar var. Bu insanlar iki gün bir yere gezmeye gidemiyorlar. Çünkü günde 25-20 tane ilaç kullanan yaşlısını emanet edecek hiçbir yer bulamıyorlar.  Bizim kontrolümüzde veya hekim kontrolünde standartlara uygun bir huzur evi ve Yaşlı Rehabilitasyon merkezi yapmak da yine önceliklerimizden biridir” şeklinde konuştu.

 

 

“ÖĞRENCİLERİMİZE EĞİTİM BURSU OLARAK KULLANMALI”

Celal Karakaş, öğrencileri de unutmayarak, “Üniversiteyi de kullanmamız lazım. 50 Bin üniversite öğrencisi ver. Şenlik ve heyecan dolu. Bunları şehrin merkezine çekmemiz lazım.  Maalesef bütün çocuklarımız şu anda AVM’lerde dolaşıyorlar. Onları kent merkezine çekmemizin pek çok yolları var.  Bunlar için çalışma atölyeleri,  ücretsiz bir şekilde Belediye tarafından sağlanmalı. Onların toplandığı alanlarda, kent merkezinde hepsinin ihtiyacı olan ücretsiz internet alanı sağlamalıyız ki onları kent merkezine çekebilelim. Üniversite kenti olacaksak, üniversite ile beraber bu işleri yapmak zorundayız.  Bunlar elbette yetmiyor. Üniversitelerde çocuk okutan arkadaşlarımız var ve burs almakta zorlanıyorlar.  Öğrencilerin barınma ve bur sorununu Çanakkale Belediyesi çözebilir. Eğer Belediye Mevzuatı yetmiyorsa, bizim şirketlerimiz var. Bu şirketlerin ana sözleşmesinde eğitim desteğini koyduğumuz zaman, tabi ki şirketlerimizi verimli hale getirerek. Yani Çanakkale Belediyesi Şirketleri verimli hale gelmeli, kar elde etmeli ve buradan elde ettiği gelirlerle öğrencilerimize eğitim bursu olarak kullanmalı. Bu yasaldır sadece ana maddenin içine eğitim desteği koymamız lazım. Yani ille de ‘Belediye mevzuatı bu işe izin vermiyor’ deyip kurtulamayız. Çocuklarımızın iyi eğitim alması bu ülkenin menfaatinedir. Onun için onlara sahip çıkmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

 

Karakaş “Çanakkale’ye tarım kenti diyoruz ama Çanakkale’nin tanıtımı konusunda çok fazla bir çaba sarf etmiyoruz. Çanakkale ürünlerinin tanıtılması, pazarlanması ve Çanakkale’nin tanınması konusunda, Üniversitemiz Ziraat Fakültesi ve ilimiz Ziraat Odaları ile beraber çalışarak Çanakkale tarımının da hak ettiği seviyeye gelmesi yine önceliklerimizden biri olacaktır” diyerek engelli vatandaşların sorunlarını da dile getirdi. Karakaş, “Maalesef Çanakkale’de ciddi bir engelli kitle var.  Ama maalesef biz bu arkadaşlarımızı sokaklarda göremiyoruz. Neden? Çünkü çarşıya çıkmakta zorlanıyorlar, çarşıda rahat gezebilecekleri yerler bulamıyorlar, kaldırımlar ve yollar yetersiz. Engelli kardeşlerimizi sokakta gezdirmek, parklarda dolaştırmak, alış veriş yapmalarını sağlamak için gereken ne kadar özverili yatırım varsa  bunu tavizsiz bir şekilde yapacağız. Yani Engelsiz bir şehir olmalıyız.  Herkesin yaşayabileceği yeşili bol bir şehir olmalıyız. Bunlar için bütçe var kadro var, tecrübe de var. Bunların hepsi yapılabilir” diye konuştu.

 

“HAFTADA BİR HALK İLE BULUŞMA”

Karakaş, vatandaş ile haftada bir toplantı yapacağını söyleyerek, sözlerini şu şekilde bitirdi: “Haftanın bir günü Halkla iç içe toplantılar yapmak lazım.  Bu çok önemli Resmi ortamlardan uzaklaşmış, vatandaşların çekinmeden problemlerini söyleyebileceği, özel olabilir şehir ile ilgili genel olabilir. Toplantılar yapacağız ve bu toplantılarda halkın sorunlarına yönelik çözümler arayacağız.  Tespit ettiğimiz sorunları en geç 15 gün içerisinde çözeceğiz. Çözemediysek de gerekçeleri yine halkımız ile paylaşacağız.  Bunları hep hoşgörü ile karşılayacağız. Hiçbir zaman ‘Biz eleştiriliyoruz. Neden eleştiriyorsunuz’ diye suratımızı asmayacağız. Belediye Başkanlık görevi bana verildiği takdirde. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çizgisinden sapmadan, Cumhuriyet değerlerinden asla taviz vermeden, Genel Başkanımızın Hak, Hukuk, Adalet yürüyüşünde yaptığı, şehrimizdeki kurultayda söylediği gibi Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun Adalet anlayışından asla vazgeçmeden, bana fırsat verildiği taktirde bu şehri yönetmeye talibim.  Niçin bu şehri yönetmeye talibim? Söylediğim gibi biz bunun için bütçemiz var, kadrolarımız var ve ben bunun için 10 yıldır kendimi hazırlıyorum. Bunun için yeterli, isteğim, tecrübem var. Onun için bu göreve talibim. Bunu yaparken Belediye Başkanlığı tek başına yapılan bir iş değildir.  Belediye Meclisi üyeleri ile beraber yapılır. Benim için şu anda aday adayı olan bütün Belediye Meclisi üyesi arkadaşlarım kıymetli. Seçilecek olanlar da kim seçilirse seçilsin, onların da bilgisi, becerisi ve tecrübesinden yararlanarak çalışacağımı, Belediye Meclislerinin asla ve asla, kavga, gürültü yeri olmayacağını sözünü veriyorum.  Seçildiğim taktirde, Belediye Meclisinde bütün partili arkadaşlarımla 10 yıldır yaptığım gibi, başka şeyleri savunabiliriz, başka şeyleri örnek alabiliriz ama asla birbirimizin kalbini kırmadan, birbirimizi anlayarak etkili bir Belediye Başkanlığı yapacağımın sözünü veriyorum.  Ben Hazırım Çanakkale Halkının ve Partimizin bu konudaki teveccühünü bekliyorum.”