250 yıllık bir süre geçmiş, fay hattında ciddi ölçüde enerji...

250 yıllık bir süre geçmiş, fay hattında ciddi ölçüde enerji birikmiş!

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Gökçe, Çanakkale’de gerçekleştirilen toplantıda yaptığı konuşmada önemli açıklamalarda bulundu.

21 Ağustos 2019 - 10:29

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Gökçe, Çanakkale’de gerçekleştirilen toplantıda yaptığı konuşmada önemli açıklamalarda bulundu. 

Ülkemizin depremle 17 Ağustos 1999 yılında veya 12 Kasım 1999 tarihinde karşılaşmadığını, tarihte çok önemli depremler olduğunu aktaran Gökçe, Kuzey Anadolu Fay Hattı’ndaki enerji birikmesine dikkat çekti. Varto’dan başlayıp, Marmara Denizi’nden geçerek Yunanistan’a uzanan Kuzey Anadolu Fay Hattı, dünyanın en önemli fay hatlarından birisi olduğunu aktaran Gökçe, bu fay hattının çevresinde bulunan illeri de her zaman ürettiği depremler nedeniyle etkileyerek zarar verdiğini vurguladı.

Gökçe “Tarihsel dönemlere baktığımızsa, Kuzey Anadolu Fay Hattı bu bölgede yaklaşık olarak 250 yılda bir önemli deprem üretiyor. 7 ve üzeri büyüklükte bir deprem üretiyor. Bu depremlerde de mutlaka ciddi ölçüde can ve mal kaybı ortaya çıkıyor. 1766 depreminden bu güne kadar baktığımızda 250 yıllık bir süre geçmiş. Dolayısı ile bu fay hattında ciddi ölçüde bir enerji birikmiş. Her an deprem olabilir” dedi.

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Gökçe, Çanakkale’de gerçekleştirilen toplantıda yaptığı konuşmada, “Tarihsel dönemlere baktığımızsa, Kuzey Anadolu Fay Hattı bu bölgede yaklaşık olarak 250 yılda bir önemli deprem üretiyor. 7 ve üzeri büyüklükte bir deprem üretiyor. Bu depremlerde de mutlaka ciddi ölçüde can ve mal kaybı ortaya çıkıyor. 1766 depreminden bu güne kadar baktığımızda 250 yıllık bir süre geçmiş. Dolayısı ile bu fay hattında ciddi ölçüde bir enerji birikmiş. Her an deprem olabilir” dedi.

Bir otelde düzenlenen, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyeleri, Çanakkale, Balıkesir, Bursa, İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ şube başkanları ve yönetim kurullarının katıldığı toplantıda ‘17 Ağustos Depreminin 20. Yılında Yapılanlar, Yapılmayanlar’ konulu bir sunum gerçekleştiren TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Gökçe, deprem gerçeğine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. İnşaat Mühendisleri Odası’nın yıllardır 17 Ağustos depreminin yıkımına yönelik olarak çalışmalar yaptığını aktaran Cemal Gökçe, “Sadece Basın toplantıları değil, kongreler, konferanslar yapıyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Deprem inceleme ve araştırma komisyonuna sunum yapıyor. Deprem mühendisliği kongreleri yapıyor. Açıkçası güvenli yapı oluşturulmasına yönelik, genel çerçevede afetlere yönelik ve özel olarak da depreme yönelik neler yapılması noktasında 26 şubesi ve 150 bin üyesiyle birlikte çalışmalar yürütüyor. Biz de İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu olarak daha önce İstanbul’da bir toplantı yaptık. 17 Ağustos depreminden etkilenen, yani Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın geçmiş olduğu o bölge ve Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın oluşturduğu deprem nedeniyle ilgili şubelerimiz ile beraber İstanbul’da bir toplantı gerçekleştirdik. Daha sonra Bursa, Sakarya, Tekirdağ’da bu toplantıyı gerçekleştirdik, bugün de Çanakkale’deyiz” dedi.

“ÇANAKKALE’DE YAŞAYACAĞIMIZ BU DEPREMDEN HAKKINA DÜŞENİ ALACAK”

Ülkemizin tarihinde çok önemli depremler olduğuna dikkat çıkan TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Gökçe, “Ülkemiz depremle 17 Ağustos 1999 yılında veya 12 Kasım 1999 tarihinde karşılaşmadı. Ülkemizin tarihinde çok önemli depremler var. Bunların en biliniri bizim çocukluğumuz, büyüklerimizin ağlamaları ve sızlamalarıyla geçti. Erzincan’da 1939 yılında yaşanan depremde 33 bin mertebesinde insanımızı toprağa gömmüştük. Ayrıca 1894 yılında da İstanbul son derece önemli bir deprem yaşamıştı. Bugün kapalı çarşı olarak bildiğimiz turistik ve tarihi değeri olan o bölge yanmıştı. Oldukça fazla sayıda insan da yaşamışını kaybetmişti. Yine 1943 yılında Önemli bir deprem; Tosya depremi var. 1966 Varto deprem var. Varto depremi deyince, Muş’un Varto İlçesinden başlayıp, Marmara Denizi’nden geçerek Yunanistan’a uzanan Kuzey Anadolu Fay Hattı, dünyanın en önemli fay hatlarından birisidir. Bu fay hattı çevresinde bulunan illeri de her zaman üretmiş oldukları depremler nedeniyle etkilenmişleredir ve zarar vermişlerdir. İşte Çanakkale’de yaşayacağımız bu depremden hakkına düşeni alacak. Başta İstanbul, Balıkesir, Tekirdağ illerimiz alacak. 17 Ağustos depreminden etkilenen 16 ilimiz en azından Marmara’da yaşanacak bu depremden önemli ölçüde etkilenecek. 1967 yılında Adapazarı depremi var. 1912 yılında Mürefte açıklarında bir deprem olmuş, Ganos Fayı kırılmış olmasıyla. Dolayısıyla tarihsel dönemlere baktığımızsa, Kuzey Anadolu Fay Hattı bu bölgede yaklaşık olarak 250 yılda bir önemli deprem üretiyor. 7 ve üzeri büyüklükte bir deprem üretiyor. Bu depremlerde de mutlaka ciddi ölçüde can ve mal kaybı ortaya çıkıyor. Dolayısı ile 1509 depremi ile 1766 depremlerinde padişah İstanbul’u terk ediyor. 1766 depreminden bu güne kadar baktığımızda 250 yıllık bir süre geçmiş. Dolayısı ile bu fay hattında ciddi ölçüde bir enerji birikmiş. Her an deprem olabilir. Bu nedenle yapı stokumuzun 17 Ağustos depremi ile karşılaştırdığımız zaman biz meslek odası olarak bir inceleme yapmıştık. Ayrıca Çevre ve şehircilik Bakanlığı’nın yapmış olduğu bir çalışma var. Bu çalışmada bölgedeki yapıların yüzde 25’i ciddi hasar görmüştü. Yani kullanılamaz oluştu. Yapıların yüzde 6’sı yerle bir olmuştu, yüzde 7’si ağır hasar görmüştü, yüzde 12’si de orta derecede hasar görmüştü. Bu yapıların hiç birisinde oturulamaz. Yani yapı stokumuzun yüzde 25’i bugün 7 ve üzerinde bir deprem yalanması durumunda devre dışı kalacak. Bunun anlamı şudur; özellikle İstanbul gibi bir kentte bir depremle karşılaşılmasında 2 milyondan fazla insanın evsiz kalması demektir. 1999 yılında yaşamış olduğumuz depremde 1 Milyondan fazla insan evsiz kaldı” şeklinde konuştu.  

İSTANBUL’UN DURUMU 1999 DURUMUNDAN DAHA İYİ DEĞİL”

17 Ağustos depreminin ardından İstanbul’da yapılan çalışmalar hakkında da bilgi veren Başkan Cemal Gökçe, “İstanbul Valiliği, İstanbul’da bir İl Afet Merkezi Kurulu oluşturdu, 14 kişiden oluşan. Çünkü İstanbul’daki yapılar da etkilenmişti. Kimse bilmez ama İstanbul’da 30 bin bina hasar görmüştü İstanbul’da.  980 kişi hayatını kaybetmişti. 3 bin 30 mertebesinde de yapı da ağır hasar görmüştü.  Avcılar’da hepimiz hatırlarız 50’den fazla yapı da yerle bir olmuştu.  Dolayısı ile İstanbul Valiliği oluşturduğu İstanbul Afet Kurulu kanalıyla depreme hazırlayıp, yapı stokunun güvenlikli olmalarının sağlanması, ikinci olarak da deprem sonrası insanlar dışarıya çıkıyorlar. Yani insanlar yapıları hasar görmese bile evlerine giremiyorlar. O zaman, insanların toparlanacağı boş alanlara ihtiyacı var. Dolayısı ile bu 14 kişilik kurul, İstanbul’da 493 boş alan oluşturmuştu. Bugün 493 toplanma alanı ve çadır kurulacak yerin 4’te 3’ünün fazlası imara açıldı, Alışveriş merkezi ve gökdelenlere dönüştürüldü. Yani, bugün İstanbul’un durumu 1999 durumundan daha iyi değil” dedi.

“KENTSEL DÖNÜŞÜM KONUSU BİR SORUN YARATTI

Kentsel Dönüşüm konusunun bir sorun yarattığını ifade eden Başkan Cemal Gökçe şunları söyledi; “Kentsel Dönüşüm projesini ilk başlarda biz de savunmuştuk. Elbette ki kentlerimizin sokakları, yapı stokları dahil olmak üzere canlı varlıklar gibidir. Onlar da zaman içerisinde eskirler, yıpranırlar ve onarılmaya ihtiyaç duyarlar. Ya da kaldırılıp yenilenmeleri gerekir. Bu çerçevede kentlerimiz yenilenmesi gerekirdi. Ama Kentsel Dönüşüm konusu bir sorun yarattı. Tam tersi sorun çözmek yerine, riski en yüksek; yani depremde ve afetlerde zarar görecek yerlerden başlanması gerekirken, rantı en yüksek olan yerlerde uygulamaya başlandı.  Kadıköy’de 5 katlı yapı yıkıldı 7 kat yapıldı, 10 daireler 15 daireye çıktı. Sokağınız değişmediği halde kat sayısını arttırırsanız aile sayısı artıyor. Aile sayısı arttıkça nüfus sayısı artıyor. Nüfus sayısı arttıkça otomobil sayısı artıyor. Aynı sokağa siz 10 tane otomobil varken, 15 tane otomobil yığdınız. Bugün İstanbul’da kentsel dönüşüm uygulaması yapılan yerlerin trafik sorunu sadece o bölgelerle sınırlı kalmadı, diğer yerleri de etkiledi. Dolayısı ile amacına uygun olmadı. Doğru bir planlamamız yok bizim” ifadelerini kullandı.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Çanakkale turizminin her açıdan geliştirilmesi konuşuldu
Çanakkale turizminin her açıdan geliştirilmesi konuşuldu
ÇOMÜ Stratejik Plan Lansmanı Gerçekleşti
ÇOMÜ Stratejik Plan Lansmanı Gerçekleşti